
Esas No: 2021/1680
Karar No: 2021/2351
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1680 Esas 2021/2351 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1680
Karar No : 2021/2351
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/10/2020 tarih ve E:2016/57465, K:2020/4243 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm mali haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/10/2020 tarih ve E:2016/57465, K:2020/4243 sayılı kararıyla;
Tarafları ve konusu aynı olan bir davanın, daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından biri olan derdestlik müessesesinin ifade ettiği ''ilk davanın aynısı olan diğer davaların açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı'' olgusundan hareketle, sonraki davaların derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği,
Derdestlik durumunun ortaya çıkması için; aynı davanın birden fazla açılmış olması ve birinci davanın görülmekte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, davaların aynı dava olarak kabul edilebilmesinin de; davaların taraflarının, konularının ve dava konusu işlemlerin aynı olmasına bağlı olduğu,
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı tüm mali haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, bununla birlikte davacı tarafından aynı istemi de içeren Dairelerinin E:2017/1987 sayılı dosyasına kayıtlı ayrı bir davanın daha açıldığı ve bu davanın Dairelerinin 12/10/2020 tarih ve E:2017/1987, K:2020/4242 sayılı kararı ile reddine karar verildiği, anılan kararın kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
Buna göre, yukarıda belirtilen ve Dairelerinin E:2017/1987 sayılı esasına kayıtlı dava ile bakılmakta olan bu davanın tarafları, konusu ve sebeplerinin aynı olduğu görüldüğünden, derdestlik nedeniyle bu davanın incelenmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin ve Danıştay Beşinci Dairesinin kararlarının Anayasa'ya ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na aykırı olduğu, savunma hakkının ve hakimlik teminatı ilkesinin ihlal edildiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, temyize konu kararda atıf yapılan, Danıştay Beşinci Dairesinin 12/10/2020 tarih ve E:2017/1987, K:2020/4242 sayılı kararı, Kurulumuzun 10/11/2021 tarih ve E:2021/1205, K:2021/2350 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle derdestlik nedeniyle incelenmeksizn reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 12/10/2020 tarih ve E:2016/57465, K:2020/4243 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin posta giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.