Esas No: 2021/1684
Karar No: 2021/2333
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1684 Esas 2021/2333 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1684
Karar No : 2021/2333
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/10/2020 tarih ve E:2017/8, K:2020/4466 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile yine aynı Kurulun …tarih ve …sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm parasal haklarının (maaş, ek ödeme, tazminat) yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 19/10/2020 tarih ve E:2017/8, K:2020/4466 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildiği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"ndan, davacı tarafından …GSM numarasından …ve …IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği, 27/09/2014 tarihinden itibaren ByLock uygulamasına 283 kez bağlantı kurduğunun anlaşıldığı,
Davacı tarafından bu tespite karşı beyanda bulunulmadığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacı tarafından kararda yer verilen ifadelere karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı, ceza dosyasında davacı tarafından tanık ifadelerinin gerçeği yansıtmadığı, ifadeler arasında tutarsızlık olduğu, tanıklardan İ.İ.'nin talimat ile alınan ifadesinde önceki alınan ifadesinde alkollü ve beyanlarının gerçek dışı olduğunu ikrar ettiğinin beyan edildiği, …Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyete ilişkin kararında, sanığın kendisini alacağı cezadan kurtarmaya matuf bulunan savunmasına itibar edilmeyerek tanık İ.İ.'nin soruşturma, tanık B.K.'nın aşamalardaki istikrarlı beyanlarıyla da sanığın FETÖ/PDY ile irtibatının ve bağının açıkça ortaya konulduğu tespitine yer verildiğinin görüldüğü,
Davacının, …Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/07/2016 tarihli şüpheli ifade tutanağında ise; örgüte ait olduğu bilinen Rahime Batu Lisesinde ve üniversiteye hazırlık dönemi olan 1999 yılında Malatya ... Dersanesine gittiği şeklinde beyanda bulunduğu,
Bu durumda, davacının örgütün içinde yer aldığına, sohbet adı altında düzenlenen örgütsel toplantılarına katıldığına, örgüte müzahir lise ve dershaneye gittiğine yönelik kararda yer verilen ifadeler ile davacının kendi beyanının değerlendirilmesi sonucunda FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı tüm parasal haklarının (maaş, ek ödeme, tazminat) yasal faiziyle birlikte tazmini isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, dava konusu işlemde adı geçen örgütle herhangi bir bağı bulunmadığı gibi davalı idarece bu hususa ilişkin bir belirleme veya değerlendirme de yapılmadığı, anılan KHK'nın 3 ve 4. maddeleri ile getirilen hükümlerin olağanüstü hal süresini aşması nedeniyle Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 15. maddesinin ihlal edildiği, kanunun geçmişe yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği, hakkında karar verilmeden önce tarafına herhangi bir suç, olgu ya da davranışın niteliği ve nedenlerinin belirtilmediği, savunmasının alınmadığı, karar veren merciin bağımsız, tarafsız ve adil yargılama yapan mahkeme ya da kurum olmadığı, şahsına herhangi bir fiil ya da davranış yöneltilmediği, bireyselleştirme yapılmadığı, hakimlik teminatı gibi önemli bir müessesenin bir kurulun kişisel kanaati ile ortadan kaldırıldığı, hangi kıstaslar esas alınarak meslekten çıkarıldığının belirtilmediği, hakkında yürütülen adli soruşturma ve kovuşturmanın sonucu beklenmeyerek, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın, hukuksuz fişlemeye göre karar verilmesi ile masumiyet karinesinin ihlal edildiği, itiraz yolu olarak bağımsız, adil, tarafsız, objektif başka bir kurul ya da mercii öngörülmeyerek etkin başvuru hakkının ihlal edildiği, Dairenin eksik ve yanlış inceleme yaparak hukuka aykırı bir karar verdiği, hak ihlali iddialarının Daire tarafından incelenmediği ve kararda karşılanmadığı, davalı idare tarafından işlem tesis edilirken gösterilmeyen sebep unsurunun sonradan oluşturulmaya çalışıldığı, başta mevcut bulunmayan ve gerçek olmayan deliller üretildiği, söz konusu savunmalar ve deliller tarafına tebliğ edilmemesine rağmen kararda bunlara karşı beyanda bulunmadığının belirtildiği, ByLock programını hiçbir zaman ve hiçbir şekilde yüklemediği ve kullanmadığı, hatta bu programın ismini ilk defa yapılan soruşturmalardan duyduğu, savunmasında daha önce belirttiği üzere telefon hattının internetinin, adliye ve lojman ortamında birlikte bulunduğu bazı kişilerce kullanıldığı, tespiti yapılamayan birçok programın mor beyin tuzağına alet edilebileceği, programın ilk kurulumunun gece 04.00'da yapıldığının ileri sürülmesi, internet kullanımı olmadığı anlarda programa giriş görülmesi, aynı zaman diliminde farklı yerlerden baz sinyali tespiti gibi hayatın olağan akışına ters birçok tutarsızlığın mevcut olduğu, BTK kayıtlarına göre bağlantı sayısının 11 olduğu, bunun da bu programı kullanmadığını gösterdiği, tanık beyanlarının gerçek dışı olduğu, gerekçeli kararda "aşamalardaki istikrarlı beyanı" dayanak tutulan tanığın istikrarlı herhangi bir beyanının bulunmadığı, aksine ifadelerinin birbirinden farklı olduğu, bu tanığın ifadesinin hukuka aykırı şekilde alındığı ve delil niteliğinin bulunmadığı, baskı altında ve psikolojik sorunlar içinde, ceza almaktan kurtulmak maksadıyla her türlü yalanı söyleyebileceği anlaşılan bu kişinin ifadesine itibar edilmemesi gerektiği, kararda belirtilen eğitim kurumlarına çocuk yaşta eğitim amacıyla gittiği, devlet büyüklerinin ve çocuklarının dahi gittiği, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ruhsatlı resmi kurumlarda eğitim görmenin örgüte iltisak sağlamayacağı birçok yargı kararında vurgulanmışken bunun gerekçeye eklenmesinin de hukuk aykırılık oluşturduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/10/2020 tarih ve E:2017/8, K:2020/4466 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.