Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13041
Karar No: 2019/13263
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/13041 Esas 2019/13263 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/13041 E.  ,  2019/13263 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait özel okulda sınıf öğretmeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini, işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, öğretime hazırlık tazminatı, ek ders ücreti, ek ders ücretinin günlük % 1 fazlası, hazırlık ve planlama ücreti, hazırlık ve planlama ücretinin günlük % 1 fazlası, mazeretli öğretmenlerin yerine girdiği derslerden doğan ek ders ücreti ve bu ücretin günlük % 1 fazlası ile her yıl ocak ve temmuz aylarında yapılması gereken ücret artışından kaynaklı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Anayasanın 141. maddesinde, her türlü yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan kanuni düzenlemede hakimin, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğini, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, tesis edilen kararda, bilirkişi rapor ve ek raporlarına itibar edilerek hüküm verildiği açıklanmış olup, bilirkişi raporlarına yazılı şekilde atıf yapmakla yetinilmesi suretiyle karar gerekçesi oluşturulması, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesi amir hükümlerine aykırıdır. Diğer taraftan dosya içeriğinde, 04/10/2012 tarihli kök rapor, 13/02/2013 tarihli ek rapor, 24/03/2014 tarihli ek rapor, ayrıca farklı bir bilirkişi tarafından düzenlenmiş 01/10/2015 tarihli kök rapor bulunmakta olup, Mahkemece hangi rapora ne sebeple üstünlük tanındığı hakkında da bir açıklama yapılmamıştır.
    Hüküm sonucundaki kabule göre ise;
    Mahkemece, 1.850,00 TL öğretim yılına hazırlık ödeneğinin 01/10/2015 tarihli bilirkişi raporundaki mütalaaya itibar edilerek hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının, davalıya ait işyerindeki çalışması emekli çalışan statüsünde geçmiştir. Çalışma süresi dikkate alındığında, gerek mülga 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 33. maddesinde, gerekse de 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun değişikliğe uğramadan önceki 9. maddesinde (2014 yılında değişikliğe uğramadan önceki 9. madde metninde); okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği kabul edilmiş olup, emeklilikler bu düzenlemeden hariç tutulmuştur. Öğretim yılına hazırlık ödeneği sosyal yardım mahiyetli bir ödemedir. Davacının emekli çalışan olmasına göre, öğretim yılına hazırlık ödeneği talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    Ek ders ücretinin günlük % 1 fazlası alacağına yönelik talep bakımından; Mahkemece anılan alacak 750,00 TL tutarında hüküm altına alınmıştır. Söz konusu tutara nasıl ulaşıldığı hakkında bir açıklama olmadığı gibi, bilirkişi raporlarında da bu tutarda bir hesap sonucu gösterilmemiştir. Bozma ilamından sonra yapılacak değerlendirmede şu hususlar gözden kaçırılmamalıdır ki; davacının mülga 625 sayılı Kanun kapsamında geçen çalışma dönemi bakımından, dava ve ıslah zamanaşımı savunması da dikkate alınarak, mülga 625 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca, ek ders ücretleri için günlük % 1 fazlasının hesaplanması, ardından hesaplanacak tutardan uygun bir oranda indirim uygulanması gereklidir. 5580 sayılı Kanun dönemi bakımından ise, bu kanunda, ücretlerin zamanında ödenmemesi halinde günlük % 1 fazlasıyla ödeneceğine ilişkin bir hüküm yoktur. Her ne kadar, taraflar arasında imzalanan, 5580 sayılı Kanun dönemi içerisinde yürürlükteki bir kısım iş sözleşmelerinde, aylık ücretin zamanında ödenmemesi halinde günlük % 0,1 ( binde 1) fazlası ile ödeneceği dair düzenleme var ise de, söz konusu iş sözleşmesi hükmü aylık ücretin zamanında ödenmemesi halini kapsamakta olup, ek ders ücreti için uygulanamaz. Dolayısıyla, 5580 sayılı Kanun dönemi bakımından, açıklanan yönlere de dikkat edilmelidir.
    Hazırlık ve planlama ücreti talebi bakımından ise; hazırlık ve planlama görevi ücreti, 02/12/1998 tarihli ve 98/12120 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ile 01/12/2006 tarihli ve 2006/11350 sayılı, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 11. maddelerinde düzenlenmiştir. Sözü edilen Bakanlar Kurulu kararları, mülga 625 sayılı Kanun ve yürürlükteki 5580 sayılı Kanun kapsamında çalışanlara ilişkin değildir. Ancak, mülga 625 sayılı Kanun’un ek 3. maddesinde “Bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda resmi öğretim kurumları için geçerli olan kanunlar uygulanır.” hükmü ve 5580 sayılı Kanun’un 14. maddesinde “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, resmi öğretim kurumlarında uygulanan mevzuat hükümleri uygulanır.” hükmü vardır. Keza yönetmeliklerde de benzer yönde düzenleme vardır. Dolayısıyla, mülga 625 sayılı Kanun ve yürürlükteki 5580 sayılı Kanun ile yönetmeliklerinde hüküm bulunmayan hususlar hakkında, bahsi geçen Bakanlar Kurulu kararlarının uygulanması gerektiği açıktır. Ancak, gerek mülga 625 sayılı Kanun’da ve gerekse de 5580 sayılı Kanun’da özlük haklarına ilişkin düzenlemeler bulunmakta olup, söz konusu kanun ve yönetmeliklerde düzenleme bulunan konular hakkında Bakanlar Kurulu kararlarının uygulanma kabiliyeti yoktur. Hazırlık ve planlama ücreti, sosyal yardım mahiyetli ödeme olmayıp, resmi okul çalışanlarının ücretinin eki niteliğinde sayılması gereken bir ödemedir. Dolayısıyla, talebe konu, Bakanlar Kurulu kararlarının 11. maddesinin davacıya uygulanması mümkün değildir. Mahkemece, anılan maddeye dayalı olarak ileri sürülen talebin ne sebeple reddedildiğine dair bir açıklama yapılmaması hatalı ise de, red hüküm sonucu itibariyle doğrudur. Bozma ilamından sonra tesis edilecek gerekçede, açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmalıdır.
    Anılan sebeplerle, yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgulara dikkat edilerek, her bir talep yönünden karar gerekçesi tesis edilmesi suretiyle iddia, savunma ve deliller değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi