Esas No: 2018/5449
Karar No: 2021/5315
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay 9. Daire 2018/5449 Esas 2021/5315 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/5449
Karar No : 2021/5315
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü - …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinen … Danışmanlık ve İnsan Kaynakları Özel Eğitim Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci olan davacının mal varlığı ve banka hesapları üzerine 6183 sayılı Kanunun 13/3. maddesi uyarınca uygulanan … tarih ve … sayılı ihtiyati haciz işleminin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca ticaret sicilinden re'sen terkin edilerek tüzel kişiliği ve hukuk alemindeki varlığı sona eren şirkete ait vadesinde ödenmemiş borçların 08.09.2012 - 17.03.2016 tarihleri arasında kanuni temsilci olan olan davacının malvarlığından aranabileceği ve asıl borçlu şirketin re'sen terkin nedeni ile asıl borçlu şirket hakkında yürütülen hukuki süreç göz önüne alındığında; 6183 sayılı Kanun'un 13/3. maddesinde belirtilen borçlunun mallarını kaçırması veya hileli yollara sapma ihtimalinin bulunduğunun davalı idarece tespiti karşısında alacağın tahsil işlemlerine başlanmadan önce tahsile konu amme alacağını korumayı amaçlayan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca ticaret sicilinden re'sen terkin edilen … Danışmanlık ve İnsan Kaynakları Özel Eğitim Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi'nin muhtelif borçları nedeniyle şirket kanuni temsilcisi sıfatıyla davacının mal varlığı ve banka hesapları üzerine 03/10/2016 tarihli işlemle ihtiyati haciz uygulandığı, davacı tarafından Yeşilçay Vergi Dairesi Müdürlüğü kayıtlarına … tarihinde giren … sayılı dilekçeyle mal varlığı ve hesapları üzerine tedbir-haciz konulmasının sebebi ve dayanağı hakkında bilgi verilmesi talepli başvuruda bulunulduğu, bu başvuruya ihtiyati haczin sebep ve dayanaklarını belirten … tarih ve … sayılı işlemle cevap verildiği ve bu işlemin 07/02/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından dava açma yoluna gidilmeyerek 25/01/2017 tarihli işleme de atıf yapılan 24/02/2017 tarih dilekçeyle Yeşilçay Vergi Dairesi Müdürlüğüne ikinci kez başvurularak ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiği, bu başvuruya verilen 09/03/2017 tarihli cevabın tebliği üzerine 29/03/2017 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda; davacının ihtiyati haciz işleminden, bu işlemin sebep ve dayanaklarının somut olarak bildirildiği … tarih ve … sayılı işlemin tarafına tebliğ edildiği tarih olan 07/02/2017 tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulü gerektiği, ihtiyati haciz işlemine karşı 07/02/2017 tarihini izleyen günden itibaren yedi günlük dava açma süresinin son günü olan 14/02/2017 günü sonuna kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra dava açma süresini canlandırmasına olanak bulunmayan başvuruya ilişkin verilen cevabi yazının tebliği üzerine 29/03/2017 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, davanın reddi yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğundan, istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Aracını satmak istediğinde üzerinde tedbir olduğundan satışın gerçekleştirilemediği, tutuklu bulunduğu için tedbirin mahiyeti ve sebebi konusunda bilgi almak üzere idareye başvuru yaptığı, idarece verilen cevap üzerine öğrendiği ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemiyle tekrar başvuru yaptığı ve ret cevabı üzerine süresinde dava açtığı, asıl borçlu … Danışmanlık ve İnsan Kaynakları Özel Eğitim Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi'nin 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca kapatılarak mal varlığının hazineye devredildiği, sonradan çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile öncelikle kapatılan şirketin mal varlığından borcun tahsili yoluna gidileceğinin düzenlendiği, şirket mal varlığının vergi borçlarını ödemeye yeterli olduğu, bu yola başvurulmadan kanuni temsilci sıfatıyla mal varlığı ve banka hesapları üzerine uygulanan ihtiyati haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinen … Danışmanlık ve İnsan Kaynakları Özel Eğitim Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci olan davacının mal varlığı ve banka hesapları üzerine 6183 sayılı Kanunun 13/3. maddesi uyarınca uygulanan … tarih ve … sayılı ihtiyati haciz işleminin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde , Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu ifade edilmiş,36. maddesinde yer alan, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu yolundaki düzenlemeyle, hak arama özgürlüğü; kişilerin yargı organları önünde davacı veya davalı olarak haklarını savunabilmek için başvurabilmesi ve bu organlar önünde adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde yargılanma hakkının bulunması olarak tanımlanmıştır.Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesinin 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrasında ise; "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış gün, vergi mahkemelerinde otuz gün olarak düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40. maddesine, 4709 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkranın gerekçesinde" Bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanması amaçlanmaktadır. Son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesi hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmiştir." açıklaması yapılmıştır.
Yukarıda yer verilen Anayasal düzenlemeler ve değinilen gerekçenin değerlendirilmesinden; bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkan sağlanması için Anayasanın 40. maddesine eklenen ikinci fıkra ile Devletin işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağının ve sürelerini belirtme zorunluluğu getirilmiştir. Bu bağlamda Devletin vergi idaresinin de tesis ettiği idari işlemlerde, işleme karşı başvurulacak kanun yolunu, idari mercii ve başvuru süresini göstermesi gerekmekte olup bu gereklilik Anayasa'nın bağlayıcılığının zorunlu bir sonucudur.
Bu nedenle, idari makamlarca tesis edilen; hangi kanun yollarına, hangi mercilere başvurulacağı hususu ve başvuru süreleri belirtilmemiş olan işlemlerde tebliğ ile dava açma süresi başlamayacak olup bu şekilde tesis edilen işlemlere karşı açılacak davalarda davanın süresinde açılmadığından söz edilemeyecektir.
Davacı adına tesis edilen ihtiyati haciz işleminde, davacı tarafından mal varlığı ve hesapları üzerine tedbir-haciz konulmasının sebebi ve dayanağı hakkında bilgi verilmesi talepli başvuruya idarece verilen cevapta ve ihtiyati haciz işleminin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemde başvurulabilecek kanun yolları ve mercilerinin neler olduğu ve başvuru sürelerinin belirtilmediği anlaşıldığından, sözü edilen Anayasa hükmü karşısında davacı tarafından yasal süresi içerisinde dava açıldığının kabul edilmesi ve işin esasının incelenmesi gerektiğinden, açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Nitekim; Vergi Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2021 tarih ve E:2020/11, K:2021/1 tarihli kararındaki hukuki değerlendirme de bu yöndedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.