Esas No: 2020/1764
Karar No: 2021/2342
Karar Tarihi: 10.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1764 Esas 2021/2342 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1764
Karar No : 2021/2342
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E:2016/59014, K:2020/4858 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin …tarih ve …sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı sosyal, parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2019 tarih ve E:2016/59014, K:2020/4858 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildiği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı "Bylock Raporu"nun incelenmesinden; davacı tarafından …GSM numarasından, …ile …IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiği, davacının yargılandığı …Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında davacının …nolu GSM hattı ile 11/08/2014-10/11/2014 tarihleri arasında ByLock uygulamasına 768 kez bağlantı kurduğunun ve BTK'dan getirtilen GPRS internet HTS kayıtlarında yer alan baz bilgileri ile internet HTS kaydında yer alan baz bilgilerinin (zaman ve yer itibarıyla) uyumlu olduğunun tespit edildiği, ayrıca, davacının yargılandığı ceza dosyası kapsamında alınan 09/02/2018 tarihli dijital materyal inceleme raporunda, davacının …marka …model …IMEI numaralı cep telefonunun incelenmesi neticesinde ByLock isimli uygulamanın yüklendiğinin tespit edildiğinin görüldüğü,
Davacı tarafından, ByLock isimli uygulamayı kullanmadığı, davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde yer alan "ByLock Tespit Tutanağı"nda yer verilen "…" numaralı telefon numarasının kendisine ait olmadığı, aksi düşünülse dahi hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen delillerin kullanılamayacağının beyan edildiği, öte yandan, davacı tarafından yargılandığı …Ağır Ceza Mahkemesince alınan …tarihli savunmasında …numaralı GSM aboneliğini kullandığı kabul edilmekle birlikte ByLock kullandığı iddiasını hiçbir şekilde kabul etmediğinin beyan edildiği, ByLock uygulaması ile ilgili kararda aktarılan hususların ve davacı hakkında düzenlenmiş olan ByLock tutanak ve raporlarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacının beyanına itibar edilmediği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacı tarafından, gizli tanığın beyanlarının soyut olduğu, gerçeği yansıtmadığı, tek başına bu beyanların delil olamayacağı, gizli tanığın bulunamaması sebebiyle ceza yargılamasının yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dinlenilmesinden vazgeçildiği, bu nedenle gizli tanık beyanlarına savunma yapma imkanının kalmadığı, bu ifadelerin iftira niteliğinde olduğunun beyan edildiği,
Gizli tanık Şahin'in ifadesinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, gizli tanığın davacı hakkındaki bilgi ve görgüsünü tutarlı bir biçimde, olay ve zaman belirterek ortaya koymuş olması sebebiyle davacının beyanlarına itibar edilmediği ve FETÖ terör örgütü ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer taraftan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından dosyaya sunulan 26/06/2019 tarihli ek beyanda; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin …tarih ve Dosya No:…, Karar No:…sayılı kararı ile davacı ve kararda adı geçen diğer şahıslar hakkında 23/10/2011 tarihinde yapılan Avukatlar için Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavına ilişkin soruların FETÖ/PDY Silahli Terör Örgütünce sınav öncesi ele geçirilerek örgüt mensuplarına dağıtıldığı, sınava ilişkin olarak ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin düzenlemiş olduğu olağandışılık analiz raporunda yer aldıkları ve sınav sorularının sınavdan önce kendilerine verilmesi suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddialarının kurul müfettişi tarafından incelenmesi hususunda Kurul Başkanına teklifte bulunulmasına karar verildiğinin belirtildiği,
ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin düzenlemiş olduğu olağandışılık analiz raporu incelendiğinde, 23/10/2011 tarihinde yapılan Avukatlar için Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavına giren ve olağandışılık analizinde kullanılan kriterlerden bir veya ikisini sağladığı tespit edilen 66 adayın cevaplarının sınava giren diğer tüm adayların cevapları ile karşılaştırılması sonucunda, birçok soruda 66 adayın doğru cevabı işaretleme oranının genel ortalamanın çok üzerinde olduğu, bazı sorularda ise 66 adayın doğru cevabı işaretleme oranının genel ortalamanın oldukça altında kaldığının anlaşıldığı,
Anılan hususun, Dairelerinin kararının ''Davacı Hakkındaki Tanık Beyanları'' kısmında yer verilen gizli tanık Şahin'in beyanları ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici nitelikte bir unsur olduğu kanaatine varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı sosyal, parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu idari işlemler ve Dairece verilen kararın Anayasa'ya aykırı olduğu, dava konusu kararların 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na aykırı olarak usule ilişkin işlemlere riayet edilmeden, bireyselleştirme yapılmadan, somut ve hukuken geçerli olmayan bilgilere dayalı olarak, savunma hakkı tanımadan verildiği, karar alma süreçlerinde adil yargılanma hakkı, hakimlik teminatı, lekelenmeme hakkı, masumiyet karinesi ve özel hayatın gizliliği ilkelerinin ihlal edildiği, Daire kararının hukuka, yasaya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına ve vicdana aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/09/2019 tarih ve E:2016/59014, K:2020/4858 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak,10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.