Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3167
Karar No: 2021/2311
Karar Tarihi: 10.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3167 Esas 2021/2311 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3167
Karar No : 2021/2311

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

İSTEMİN KONUSU:Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/06/2020 tarih ve E:2016/15160, K:2020/2902 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.


YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Manisa ili, Salihli ilçesi sınırları dahilinde davacı şirket uhdesinde bulunan ... numaralı jeotermal kaynak işletme ruhsatı sahasının belirtilen koordinatlarında sondaj yapmak istemiyle Manisa Valiliğine yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin dayanağı 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/06/2020 tarih ve E:2016/15160, K:2020/2902 sayılı kararıyla; Manisa Valiliği hasım mevkiinden çıkarıldıktan sonra işin esasına geçilmiş,
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun 3. maddesinde yer alan "sondaj", "koruma alanı" ve "bloke alan" tanımları ile 14. maddesi, 11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin 23. maddesinin 6. fıkrasının 24/09/2013 tarih ve 28775 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile eklenen ilk hali ile 30/05/2014 tarih ve 29015 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değişik halinde yer alan kurallar aktarılarak,
11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin "Kaynak Rezervuarının Korunması" başlıklı 23. maddesine 2013 yılında eklenen 6. fıkrasının, jeotermal kaynaktan elektrik üretimi yapmak isteyenlerle ilgili aleyhe hükümler içerdiği; komşu iki arazinin çalışma alanını çok sınırladığı; diğer yandan, farklı uzman kuruluşların farklı görüş bildirmesi halinde karmaşa çıkacağı, son cümlesi ile de 5686 sayılı Kanun'un bu hususu düzenleyen 14. maddesinde olmayan bir cezai sınırlama getirildiği iddiaları ve benzeri iddialarla uygulama işlemi olmadan sadece 6. fıkranın iptali istemiyle açılan davalarda, 30/05/2014 tarihinde yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile elektrik üretimi yapmak isteyenlerle ilgili aleyhe hükümlerin kaldırıldığı, komşu ruhsat çalışma alanlarındaki sınırlamanın azaltılarak, mesafelerin değiştirildiği, uzman görüşü alma koşulunun kaldırıldığı, ruhsat sahiplerinin anlaşmasının esas alındığı, başka bir deyişle açılan davalardaki iddiaları ortan kaldırıcı değişiklik yapılmış olduğundan, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle Dairelerince "Karar Verilmesine Yer Olmadığı" kararları verildiği,
Uyuşmazlıkta, davacının 2013 yılında devraldığı ruhsattan sonra yapılan dava konusu 2014 yılı değişikliğinin; 2013 yılında ilk kez eklenen düzenlemelere yapılan itirazlar doğrultusunda firmaları zor durumda bırakacak hükümlerin kaldırılması ya da düzeltilmesiyle birlikte arama/işletme ruhsat alanı içerisinde, sınırlara yakın yerlerde alınan tedbirler ile, rezervuarın korunmasından ziyade birbirine sınır olan iki ruhsat alanında kuyular arası girişimi önleme ve sürdürülebilir üretimi sağlamanın hedeflendiği anlaşılmakta olup; mesafe sınırlaması getirilmiş ise de, kuyu açılacak ruhsata mücavir ruhsat sahiplerinin aynı olması ya da ruhsat sahiplerinin anlaşması halinde mesafeye ilişkin şartların aranmayacağı da hüküm altına alınmak suretiyle mesafelerle ilgili sınırların mutlak olmadığının da ortaya konulduğu,
Bu durumda; jeotermal üretim ve reenjeksiyon yerleri ile mücavirindeki diğer sahalar da dikkate alınarak, sürdürülebilir üretim kriterleri sağlanacak ve mücavirdeki sahalarla uyumlu ve girişim yapmayacak şekilde üretim ve reenjeksiyon planlaması yapılarak, jeotermal kaynaklardan yararlanılması amacıyla birtakım tedbirler alınmasına yönelik yapılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 5686 sayılı Kanun'da, jeotermal alanın kullanımına ilişkin herhangi bir mesafe sınırlamasının bulunmadığı, Kanun'da yer almayan bir sınırlamanın Yönetmelik ile getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, Yönetmeliğin 23. maddesinin 6. fıkrasının çalışma alanını kısıtlaması ve mülkiyet hakkına sınırlamalar getirmesi nedeniyle, Anayasa'nın 48. maddesi ile Medeni Kanun'a aykırı olduğu, Yönetmelik kuralının ruhsat sahasında bulunan birçok alanın atıl vaziyette kalmasına neden olacağı, bu nedenle kamu yararına aykırı olduğu, Yönetmeliğin 23. maddesinin 6. fıkrası ile getirilen mesafe şartının, Yönetmelik değişikliğinden önce alınan ruhsatlar yönünden uygulanmaması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 30/06/2020 tarih ve E:2016/15160, K:2020/2902 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi