9. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/36244 Karar No: 2012/2574 Karar Tarihi: 01.02.2012
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/36244 Esas 2012/2574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ikramiye ve erzak yardımı alacağının ödenmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme, davanın kabulüne karar vererek alacakların ödenmesine hükmetmiştir. Temyiz eden davalı vekili ise, davaya konu olan alacakların ödenip ödenmeme durumunun işverenin tasarrufu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yargıtay ise, davacının yazılı beyanı ile ikramiye tutarının 3 aya indirilmesine onay verdiğini belirtmiştir. Ayrıca, işçinin uzun süre sessiz kalmasının suskun kalmasının hali işçi aleyhine yorumlanamayacağı ilkesinin bu durumda uygulanamayacağına karar vermiştir. Bu sebeple, davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi öne sürülmüştür. Bu madde iş sözleşmesindeki kısıtlamaların işçinin yazılı kabulüne bağlı olduğunu belirtmektedir.
9. Hukuk Dairesi 2009/36244 E. , 2012/2574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, ikramiye alacağı ile erzak yardımı alacağıın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili,davacının 3 ayda bir erzak yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye, yılbaşında 1 adet havlu ve 3 ayda bir kıyma sosyal haklarından yararladığını, ancak işverenin 2005 yılından itibaren ekonomik krizi bahane ederek işçilerin muvafakati olmaksızın ikramiye sayısını yılda 3’e, erzak yardımını da 6 ayda bir olmak üzere değiştirdiğini bu nedenle müvekkilinin 2005-2006 ve 2007 yıllarına ilişkin yılda birer ikramiye ve 2’er erzak hakkının eksik ödendiğini, ileri sürerek, eksik ödenen ikramiye ve sosyal yardım tutarlarının hüküm altına alınmasını istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davaya konu edilen alacak kalemlerinin ödenip ödenmemesinin işverenin tasarufunda bulunduğunu,davacının 22.4.2004 tarihli dilekçesi ile yıllık 3 ikramiye ödenmesine muafakat ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı işyerinde 2004 yılı başından itibaren ikramiye ve erzak bedeli tutarlarında azalmaya yönelik değişikliğin davacının muvafakatı alınmaksızın uygulamaya konulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Dosya kapsamına göre,davacının 1 takvim yılı içerisinde 4 aylık tam ücret tutarı ödenen ikramiyenin 3 aylık tam ücret tutarına indirilmesini kabul ettiğine dair yazılı beyanı bulunmaktadır. Söz konusu beyanla ilgili olarak yasal süresinde irade sakatlığı ile ilgili girişimde bulunulmadığı gibi uzun süre ikramiye ve sosyal yardım ödemelerinin mevcut haline davacı işçi ses çıkartmamıştır. Her ne kadar 4857 sayılı kanunun 22. maddesine göre bu tür, iş sözleşmesindeki kısıtlamının yazılı olarak işçinin kabulüne bağlandığı ve suskun kalmasının hali işçi aleyhine yorumlanamayacağı ilkesi var ise de somut olayda işçinin yazılı olarak açık kabulü bu ilkenin uygulanmasını engellemektedir.Anılan sebeplerle davaya konu edilen alacakların reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.