Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2707
Karar No: 2019/5896
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2707 Esas 2019/5896 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2707 E.  ,  2019/5896 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA



    Taraflar arasında görülen davada Akçaabat 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07/07/2017 tarih ve 2015/24 E- 2017/375 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 30/10/2017 tarih ve 2017/1154 E- 2017/1166 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirkette ... ve ... kardeşlerin ortak oldukları, ...dışındaki ortakların hisselerini..."ya devrettikleri, dava konusu taşınmazların şirket temsilcisi ... tarafından temsil yetkisi kötüye kullanılarak 2007 yılında damadı davalı ..."e muvazaalı şekilde satıldığı, şirkete satış karşılığında bedel ödenmediği, şirket defterlerinde satış kaydının olmadığı, bilançoda taşınmazların satışından dolayı aktif girişi olmadığı, şirkette ortak olan... "den mal kaçırmak için muvazaalı devir yapıldığı, durumun yeni fark edildiği nedenleriyle muvazaalı olarak davalıya devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptalini ile müvekkil şirket adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava açma için öngörülen 1 ve 5 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiği, davanın taraf muvazaasına dayandığı, zamanaşımı süresinin de geçtiği, davanın yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davanın sebebinin ortaklar arasındaki sorundan kaynaklandığı, sorunun ortaklar arasında açılacak dava ile giderileceği, davalı aleyhine dava açılamayacağı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, satış bedelinin şirket kayıtlarına girip girmemesinin davalının sorumluluğunda olmadığı, davalının üçüncü kişi olduğu, tapu dairesinde işlemin kaç liraya ne şekilde yapıldığının belirtildiği, işlemde muvazaa olmadığı, gerçek satış yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taşınmazların gerçek değerleri ile satış bedelleri arasında aşırı farklılıklar bulunduğu ile davalının taşınmazları temlik eden o zamanın şirket müdürü ve hissedarı Selçuk Genç"in damadı olduğu, aralarındaki akrabalık ilişkileri ve bedel farkı başkaca delille desteklenmediğinden muvaaza iddiasının ispatlanamadığı, davalının toplanan tüm delillere göre tapu kaydına güvenerek davacı şirketin yetkili temsilcisinin yaptığı satış ile dava konusu taşınmazların alımında iyiniyetli olduğu, davalı adına kayıtlı hisselerin iptalinin talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, davanın nispi harca tabi olduğu ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, kararın harç ve vekalet ücreti yönünden kaldırılması talepleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
    Davacı vekilinin dava dilekçesindeki hususları tekrarla yaptığı istinaf başvurusunun taşınmazların gerçek değerleri ile satış bedelleri arasında aşırı farklılıklar bulunduğu, davalının taşınmazları temlik eden o zamanın şirket müdürü ve hissedarı Selçuk Genç"in damadı olduğu, aralarındaki akrabalık ilişkileri ile beşeri münasebetlerin yoğunluğu dikkate alındığında davanın kabulü ve mahkeme kararının kaldırılmasına, taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile iptal edilen hisselerin davacı şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Davalı vekili tarafından eksik harcın süresinde yatırıldığı anlaşılmakla temyiz isteminin reddine dair 13.12.2007 tarihli kararın kaldırılmasına ve temyiz incelemesine geçilmesine karar verilmiştir.
    2-Dava, muvazaa sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından 2007 yılında davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğu iddia edilerek 21/01/2015 tarihinde açılmıştır. Davacı şirket, arsanın gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark olduğunu ve ayrıca satış bedelinin şirket defterlerindeki kayıtlarda bulunmadığını iddia etmiştir. Yine davalının satış karşılığında bedel de ödemediğini zira davalının satışı yapan şirket temsilcisinin damadı olduğu da ileri sürülmüştür.
    Bölge Adliye Mahkemesince, satışa konu taşınmazların keşifte belirlenen değerin satış bedeli ile kıyaslandığında aralarında fark oluşu ve satışı taraflarının yakın hısım oluşu nedeniyle satışın muvazaalı olduğu kanaatine varılarak dava kabul edilmiş ise de bu hususlar tek başına muvazaanın ispatı için yeterli değildir.
    Davacı, dava dilekçesinde satış bedelinin kasaya girmemesi nedeniyle satışın muvazaalı olduğunu iddia etmiştir. Ancak, muvazaalı olduğu iddia eden satış işlemi işbu davanın tarafları arasında yapılmış olup bu nedenle yazılı delille ispatı gerekir. Davacı, bu yönde yazılı delil ibraz etmemiştir. Satış bedelinin, şirket müdürü tarafından kasaya konulmaması satışın muvazaalı olduğunu göstermeye yeterli olmayıp, bu husus ancak müdürün sorumluluğunu gerektirir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle 13.12.2007 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararın kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi