Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5270 Esas 2016/5033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5270
Karar No: 2016/5033
Karar Tarihi: 06.12.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5270 Esas 2016/5033 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için açılmış olup, mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, dosyanın yetkili Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Kararda, mahkemenin öncelikle görevli olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ve yetki hususunun görevli mahkemede tartışılması ve karara bağlanması gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, davada ticaret mahkemesi görevli olması nedeniyle ve ticaret mahkemesi bulunmadığından ara kararıyla davaya \"ticaret mahkemesi sıfatıyla\" bakıldığına yönelik ara kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi ve 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi açıklayıcı bir şekilde detaylandırılmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2016/5270 E.  ,  2016/5033 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için açılmış olup, mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Burada öncelikli olarak mahkemenin, davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
    Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
    6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk
    Muhakemesi Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
    Somut olayda ise; dava asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bu mahkemeye açılmış ve bu sıfatla karar verilmiştir. Oysa öncelikle mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi ve yetki hususunun görevli mahkemede tartışılması ve karara bağlanması gerekmesine rağmen, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılmış ve yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacı ve davalı tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmesiyle alakalı olduğu anlaşılmıştır. Dava açıldığı tarihte az yukarıda değinilen değişiklik yürürlüğe girmiş ve asliye mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü ilişkisinden çıkarak görevi ilişkisine dönüşmüştür. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece her aşamada re"sen alınmalı, öncelikle görevli olup olmadığı değerlendirilmelidir. Mahkemece yapılacak iş, davada ticaret mahkemesi görevli olması nedeniyle ve ..."da ayrıca ticaret mahkemesi bulunmadığından ara kararıyla davaya "ticaret mahkemesi sıfatıyla" bakıldığına yönelik ara kararı verilmesi ve yine taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesi ve HMK"nın 17. maddesi gözetilerek yetki hususunda bir hüküm oluşturulması gerekir. Bu hususun gözden kaçırılması bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 108,30 TL bakiye Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.