Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39003
Karar No: 2018/5008
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39003 Esas 2018/5008 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi ile ilgilidir. Davacı, davalıların taşınmaz hisselerini sattığını ancak sözleşmeye uygun olarak ifa etmediklerini iddia ederek, satış bedelinin güncellenmiş rayiç değerinin tahsilini istemiştir. Mahkeme, davacının talebini kabul ederek, davalılardan tahsil edilmesine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararı bozulmuştur çünkü mahkeme rayiç değer belirlenmesi için ek rapor almalı ve davacının talebi doğrultusunda karar vermelidir.
Kanun Maddeleri: HUMK’nun 440/I maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2015/39003 E.  ,  2018/5008 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-... vekili avukat ..., 2-...
    BİRLEŞEN DOSYADA DAVALILAR: 1-... vekili avukat ..., 2-..., 3-..., 4-...



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R AR

    Asıl davada davacı, taraflar arasında düzenlenen 26.05.1993 tarihli noterden düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile, davalıların murisi ... "na ait taşınmazdaki miras hisselerini sattıklarını, satış bedelinin peşin ödendiğini, .... 1.Noterliğinin 25/10/1963 tarih taksim sözleşmesinin 3.maddesine dayanılarak söz konusu satış vaadi sözleşmesinin imzalandığını, davalılarca sözleşme hükümlerine göre 2010 yılı sonunda verilmesi gereken ferağın verilmediğini, ayrıca satış bedelinin de iade edilmediğini, taşınmazın yapı kullanma izin belgesi olmadığı için intikal işlemlerinin yapılamadığını, davalı tarafın yapıda intikal ve kat irtifakı işlemlerini tamamlamadığını ileri sürerek satış bedelinin güncellenmiş rayiç değerinin davalılardan tahsilini istemiş, ıslah ile de talebini 45.493,00 TL"ye yükseltmiş; birleşen davada ise, satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre uyarlanarak şimdilik 1.000 sinin güncellenmiş değerinin tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, asıl davada; davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ıslah talebi de dikkate alınarak kabulü ile, 22.746,50 TL’nin yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, faizin 100,00 TL için dava tarihi, bakiyesi için ıslah tarihi 04/03/2014 tarihinden itibaren yürütülmesine, birleşen davada, davacının ıslah talebi de dikkate alınarak davanın kabulü ile, 22.746,50 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, faizin 1.000,00 TL"si için dava tarihi, bakiyesi için ıslah tarihi 04/03/2014 tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalılar ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalıların temyiz talebinin incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı tarafın temyiz talebinin incelenmesinde; Davacı, eldeki dava ile davalı ile davalıların murisi ile aralarında taşınmaz hissesinin satışına ilişkin imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine rağmen davalılar tarafından intikal ve kat irtifakı işlemlerinin yapılmadığı bu haliyle ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek satış bedelinin güncellenmiş değeri ile davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam değere itibar edilerek, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı ve davalıların murisi arasında geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bulunmakta olup, ifa imkansızlığı nedeniyle taşınmazı devir ve temlik yükümünü yerine getiremeyen vaad borçlusu olan tarafın, ifa edemediği bu edim yerine karşı tarafa yani vaad alacaklısına tazminat ödeme yükümlülüğü söz konusu olacaktır. Davacı, bu durumda şahsi hakkının ifasının kusurlu olarak imkansız hale getirildiği tarihteki taşınmazın rayiç değerini davalılardan isteyebilir. Nitekim konuya ilişkin sapma göstermeyen yargısal uygulamalar da bu doğrultudadır. O halde, davacı geçerli bir şekilde satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmaz hissesinin, edimini yerine getiremeyen davalılardan, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki değerini talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Durum böyle olunca mahkemece, ek rapor alınarak ifasının kusurlu olarak imkansız hale getirildiği tarihteki taşınmaz hissesinin rayiç değeri belirlenip, davacının talebi gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.528,80 TL kalan harcın davalılar ... ve ..."tan alınmasına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi