13. Hukuk Dairesi 2015/36643 E. , 2018/5007 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalılar ... ve ... adına kayıtlı bulunan taşınmazın ..."a intikalinin yapıldığını, intikal evvelinde dava dışı ... ve ... isimli yüklenici şahıslar ile davalılar ... ve ... arasında ... 5.Noterliği"nin 15/11/1995 tarih ve 58726 yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme gereği taşınmazın 88/128 hissesinin yüklenici tarafa verildiğini, yüklenicilerin de imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle aldıkları taşınmaz hissesini davalı ..."a intikal ettirdiklerini, bu intikal sonrasında ..."ın inşaatı % 62 oranında bitirecek konuma geldikten sonra maddi imkansızlık nedeni ile el çektiğini, el çekmeden önce bu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatta kain toplam 8 daireden 3 tanesinin davalı ... tarafından ayrı ayrı davacılara satışı yapılarak her bir davacıya 10/128 arsa hissesi olarak intikalinin sağlandığını, davalılar ... ve Arzu ... tarafından ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/292 esas sayılı dosyasında açılan tapu iptali-tescil davasında davacılar ile davalı ... uhdesindeki tapuların iptal edildiğini, bu tapular iptal edilmiş olmakla, davacıların ödedikleri bedeli geri almaları gerektiğini, davalı ..."in ödemeden kaçınmak için adına olan bütün gayrimenkullerini ücüncü şahıslara intikal ettirdiğini, inşaatın yapımı için her iki davalının hiçbir katkı ve ödemesi bulunmamasına rağmen davacı ve ücüncü kişilerin yaptığı ödemeler ile birlikte hazır hale gelen yapının davalılara bedelsiz intikalinin haksız ve hukuka aykırı olarak davalılar yönünde bir sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davacıların her birinin birer daire mukabilinde ödemek zorunda kaldığı bedelin şimdilik 10.000,00 TL.sinin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ıslahla taleplerini 100.000 TL "ye çıkarmışlardır.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine,
Davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulanan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta yüklenici olan davalı ..."ın (satıcı) davacılara (alıcı) konut amaçlı taşınmaz (mesken) sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Birlikte davalı gösterilenler hakkında da özel yetkili mahkeme görevli olduğundan, davacılar ile diğer davalılar arasındaki davanın 4077 sayılı yasa kapsamı dışında bulunması da sonuca etkili değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak da söz konusu olmaz. O halde mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1 no’lu bentte yazılı nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2 no’lu bent gereğince davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.