Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/9122 Esas 2016/11143 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9122
Karar No: 2016/11143
Karar Tarihi: 02.06.2016

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/9122 Esas 2016/11143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişiye yönelik tehdit suçundan yargılanan sanıkların beraatine karar verdi. Tehdit suçunun, mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratması ve sonuç almaya uygun olması gerektiği belirtildi. Manevi öğesinin genel kast olduğu ve suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade ettiği vurgulandı. Kavga sırasında oluşan öfke ve elemin, suçun oluşumunu engelleyen bir husus değil, yasal indirim nedeni olarak kabul edilebileceği ifade edildi. İddianamedeki sözlerin kavga ortamının doğası gereği söylenen sözler olduğu şeklinde kanuni olmayan gerekçeyle sanıkların beraatine karar verildiği belirtilerek, kararın kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği kararına varıldı.
Kanun maddeleri:
- Tehdit suçu: Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenir.
- Manevi öğesi: Türk Ceza Kanunu'nun 22. maddesinde düzenlenir.
- Yasal tanımındaki unsurları bilerek ve istenerek işleme: Türk Ceza Kanunu'nun 11. maddesinde düzenlenir.
- Yasal indirim nedenleri: Türk Ceza Kanunu'nun 62-63. maddelerinde düzenlenir.

4. Ceza Dairesi 2014/9122 E. , 2016/11143 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresine, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Ancak;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, iddianamede yer alan sözlerin sanıklar ya da hangi sanık tarafından söylendiği sübuta erdiği takdirde, yükletilen tehdit suçundan mahkumiyet yerine, "söylenen sözlerin kavga ortamının doğası gereği söylenen sözler olduğu" şeklinde kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.