Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2202 Esas 2019/3106 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2202
Karar No: 2019/3106
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2202 Esas 2019/3106 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir çek iptali davasında hamil olmayan davacının dava açma hakkı bulunmadığına ve çek iptali için çekin zayi olması şartının gerektiğine karar vermiştir. Davacı, davalı ile yaptıkları sözleşme uyarınca çek bedeli karşılığında kanalizasyon boruları alacakken, davalının sözleşmede belirtilen nitelikteki borular yerine farklı nitelikte borular gönderdiğini iddia ederek çekin iptalini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebinin menfi tespit olarak nitelendirilemeyeceğini ve sadece çekin iptalini talep ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının talebinin çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğunu ve mahkemenin işin esasına girip bir karar vermesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasına karar vermiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 750. ve devamı maddelerine göre kıymetli evrak iptali davası açma hakkı kıymetli evrak hamiline tanınmaktadır. Ayrıca, çek iptali için çekin zayi olması şartı gerekmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2018/2202 E.  ,  2019/3106 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacı şirketin ... ilçesi Bunalan Köyü kanalizasyon inşaatını ihale ile üstlendiğini, davalı şirket ile yapım borularının satımı ve teslimi hususunda 05/10/2015 vadeli 21.800,00 TL bedelli çek karşılığında anlaştıklarını ancak davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen borulardan farklı nitelikte borular gönderildiğini ileri sürerek dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın çek iptali olarak ve hasımlı olarak açıldığını, bu nedenle usul hukuku ve maddi hukuk açısından dayanağının bulunmadığını, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığını, çekin kimde olduğu biliniyor iken çek iptali davası açılamayacağını, davalı şirketin isminin sevk irsaliyesinde yer almadığını, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, çek iptali için çekin zayi olması şartı gerektiği, çek iptali davalarının özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olduğu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 757. ve devamı maddelerine göre kıymetli evrak iptali davası açma hakkının kıymetli evrak hamiline tanındığı, hamil olmayan davacının dava açma hakkının bulunmadığı, iptali talep edilen çekin zayi olmadığı, davacı tarafın menfi tespit olarak nitelendirilebilecek bir talebinin olmadığı, sadece davaya konu çekin iptalini talep ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davanın 6102 sayılı TTK’nın 750. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çek zayi davası niteliğinde olduğu, hamil olmayan davacının dava açma hakkınının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davalı ile aralarında olan sözleşme uyarınca dava konusu çekin satıma konu kanalizasyon borularına karşılık verildiğini, davalı tarafından sözleşmede niteliği belirtilen boru yerine başka bir boru verildiğini bu nedenle çek bedelinin karşılıksız kaldığını belirterek çekin iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından talep edilen dava konusu İİK.72.maddesinde belirtilen çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde vakıaların açıklanması davacıya, hukuki nitelendirmenin de hakime ait olması nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.