21. Hukuk Dairesi 2019/2395 E. , 2020/1865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı, davalı Kurum tarafından Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edildiğini belirterek 01/01/1988 tarihinde başlayan sigortalılığının 25/05/2001 tarihine kadar çakışan diğer hizmet süreleri haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 5375 gün hizmeti üzerinden 12/05/2015 tarihini takip eden aybaşından itibaren emekli olduğunun ve emekli maaşı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
“ ... dava konusu 23.03.1987-25.05.2001 tarihleri arasında bir dönem 506 sayılı yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, çakışan tarihler dışındaki zaman diliminde ürün teslimine ve buna bağlı olarak prim kesintine ilişkin bir belgenin bulunmadığı, oda kaydının 25.05.2011 tarihinde başladığı, her ne kadar dosyada tanık olarak dinlenen muhtar ve azalar davacının tarımsal faaliyetle uğraştığını beyan etmiş iseler de, tanık beyanlarının soyut ve genel ifadeler içerdiğinden itibar edilemeyeceği, davacının 23.03.1987-25.05.2001 tarihleri arasında tarımsal faaliyetini kesintisiz olarak sürdürdüğünü ispatlayamadığı, dolayısıyla davalı kurumun işleminin yerinde olduğu ” gerekçesiyle davanın reddine dair karar vermiştir.İstinaf Başvurusu; Davacı vekili; Tanık beyanları ile davasını ispatladığı, ziraat oda ve kooperatif kaydının bulunmammasının aleyhine yorumlanamayacağı, 506 s.k. sigortalılığı ile çakışan süreler dışında tarım bağkur sigortalısı olduğu ve resen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince “ ... ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, uyuşmazlık konusu dönemde davacının sürekli ve kesintisiz olarak tarımsal faaliyette bulunduğu hususunun ispat edilemediği, buna bağlı olarak davanın reddine ilişkin kararda bir hata bulunmadığı, bu dönem yönünden davacının talebinin reddedilmiş olması nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının da gerçekleşmediği, ” gerekçesiyle “1-İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,” karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davacı Vekili ; İstinaf talebindeki aynı gerekçelerle kararı temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 30/03/1987 varide tarihli bildirgesine istinaden 01/01/1988 tarihi itibariyle tarım bağkur sigortalısı olarak tescil edildiği, 25/05/2001 tarihli terk bildirimi ile sigortalılığının durdurulduğu, 2014 yılından itibaren prim ödemeye başladığı, ancak daha sonra davalı Kurum tarafından; davacının ilk tescil talep tarihinde SSK sigortalılığı bulunduğu gerekçesiyle tarım bağkur sigortalılığının başlangıçtan itibaren iptal edildiği, davacının 01/09/1987- 17/10/1987 arası 42 gün, 01/12/1987- 29/02/1988 arası 80 gün, 01/06/1988- 01/08/1988 arası 25 gün, 10/04/1994- 15/08/1994 arası 125 gün, 13/04/1998- 20/04/1998 arası 8 gün, 01/07/1998- 01/11/1998 arası 120 gün 506 sayılı Yasa ( 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi ) kapsamında çalışmalarının bulunduğu, ziraat odası kaydının 25/05/2011 tarihinde başladığı, muhtar ve davacı tanıklarının davacının eskiden beri tarımla uğraştığını doğruladıkları, yine zabıta araştırmasının da bu yönde olduğu, davacı adına kayıtlı tarla vasıflı taşınmazlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde; “ sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye ve muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ve Birliği T... Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtlarının esas alınacağı” düzenlenmiştir.Öte yandan Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, gerek 506 ve gerekse 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa"nın 36 ve 10. maddesindeki şartların da gerçekleşmesi halinde 506 ve 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 ve 1479 sayılı Yasa"lar kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve anılan çalışmaların sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için doğrudan prim yatırılması, talep veya aynı Yasa"nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.Bir yıldan daha az süren zorunlu sigortalılık kapsamındaki çalışmalar kısa süreli olup kesintisiz bir şekilde bir yıl veya daha fazla süren çalışmalar ise uzun süreli çalışmadır.Somut olayda; davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları kısa süreli olup, davacının eski tescilli olduğu ve tarımsal faaliyetinin de devam ettiği anlaşıldığından 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları dışlanmak suretiyle davacının talebi ile bağlı kalınarak 01/09/1987- 25/05/2001 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile aksi yöndeki kurum işleminin reddine karar verilmesi ve sonucuna göre yaşlılık aylığı koşullarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde davacı vekili tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASI gerekmiştir.
G) SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.