
Esas No: 2021/2156
Karar No: 2021/3489
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2156 Esas 2021/3489 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından katılma yoluyla nafakaların miktarı ve velayet yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının tüm; davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve ferilere hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi tarafların kusura ve kadının reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarına ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur.
Bölge adliye mahkemesi, davacı-davalı kadına eşine hakaret ettiği, onur kırıcı beyanlarının olduğu, ortak çocuklara şiddet uyguladığı, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamadığı ve eşini son olayda tehdit ettiği; davalı-davacı erkeğe de eşine hakaret ettiği, onur kırıcı beyanlarının olduğu, son olayda kayınpederini tehdit ettiği, son olayda ailesinin hakaretlerine sessiz kaldığı, eşinin ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve sürekli alkol kullanarak parasını alkole harcadığı vakıalarını kusur olarak yükleyip boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Kadın tarafından sadece nafakaların miktarı ve velayet yönünden temyize başvurulmakla kadının kusurları kesinleşmiştir. Erkeğin son olayda ailesinin hakaretlerine sessiz kaldığı dosya kapsamındaki deliller ile sabit değildir. Bu itibarla, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre; eşine hakaret eden, onur kırıcı beyanlarda bulunan, ortak çocuklara şiddet uygulayan, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamayan ve eşini son olayda tehdit eden kadın ile eşine hakaret eden, onur kırıcı beyanlarda bulunan, son olayda kayınpederini tehdit eden, eşinin ihtiyaçları ile ilgilenmeyen ve alkol kullanarak parasını alkole harcayan erkek eşit kusurludur. Bu itibarla, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
3-Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174). Bölge adliye mahkemesince erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ..."ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)