Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/38686
Karar No: 2018/5002
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38686 Esas 2018/5002 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı hastanenin doktorlarından biri, davacının mide rahatsızlığı için yaptığı enjeksiyon sonrasında yanlış bir yere enjekte etmiş ve sinir hasarı oluşmuştur. Davacı, hastanenin işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davanın reddine karar verilmiş, davacı temyiz etmiştir. Yapılan incelemede, doktorun özen borcunu ihlal ettiği görülmüştür. Hüküm bozulmuş ve davacı lehine karar verilmiştir.
Makalemizde geçen kanun maddeleri:
- Medeni Kanun 386, 390, 394/1
- Borçlar Kanunu 321/1, 390/11
13. Hukuk Dairesi         2015/38686 E.  ,  2018/5002 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 27/08/2010 günü mide rahatsızlığı sebebiyle Özel ... Hastanesinin acil servisine kaldırıldığını, yapılan müdahale sonucunda hastane çalışanı Doktor .... "ın gözetiminde bir mide filmi ve sağ ayağına da enjeksiyon yapıldığını, ancak bu enjeksiyon sonrasında ortaya çıkan sinir felci nedeniyle beden gücü kaybına uğradığını, sağ ayağında da yanlış tedavi sonucunda uyuşma gözlendiğini, rahatsızlığının artması sebebiyle diğer hastanelerde enjeksiyona bağlı sağ siyatik sinir zedelenmesi meydana geldiğinin belirlendiğini, 13/09/2010 tarihinden itibaren 13/12/2010 tarihine kadar toplamda 56 Seans FTR Program görmüş olmasına rağmen sağ ayağında sinir zedelenmesinin halen devam ettiğini, davalı .... Hayat Hastanesi"nin işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminat ve 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylemin işlendiği 27/08/2010 tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Davacı, yanlış iğne yapılması nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalının vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK:386, 390 md) Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK:390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek, tıbbi çalışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor, ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini gözönünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı, en emin yolu tercih etmelidir. Müvekkil durumundaki hasta, doktor olan vekilden, titiz, dikkatli ve özenli davranılmasını beklemekte haklıdır. Özen göstermeyen bir vekil, BK. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.Vekilin kusursuz olması halinde sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Somut olayda, davacı mide rahatsızlığı nedeniyle götürmüş oldukları davalı hastanede, doktorun gözetiminde hastane çalışanı tarafından yapılan enjeksiyon sonrasında sağ bacağında enjeksiyona bağlı sağ siyatik sinir zedelenmesi tespit edildiği anlaşılmakta olup, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından verilen raporda "... .... Hastanesinde uygulandığı belirtilen enjeksiyon sonucu gelişen bulguların enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu ancak tıbbi belgelerde enjeksiyonun yanlış yere uygulandığına dair kayıt bulunmadığı, enjeksiyonun doğru bölgeye uygulanması durumlarında dahi ;ödem, hematom, ilacın difüzyon yoluyla sinire toksık etkisi, vücut yapısı, siyatik sinirin anatomik lokalizasyon farkı gibi nedenlerle nöropatinin gelişebileceği nöropatinin; enjeksiyon uygulamalarının beklenebilir konplikasyonu olarak değerlendirildiği" belirtilmiştir. Mahkemece, adli tıp kurumu raporuna göre, tazminata konu haksız fiilin meydana gelmesinde davalı hastane çalışanlarının kusurunun olmadığının belirtildiği, dolayısı ile davalı hastanenin vekalet (iş görme) sözleşmesine aykırı bir davranışının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, bilirkişi raporuna itiraz ederek , yeniden rapor alınmasını talep etmişse de, mahkemece davacının talebi kabul edilmemiştir. Eksik incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davacıya uygulanan enjeksiyonun doğru yere yapılıp yapılmadığı ile ilgili tüm bilgi ve belgeler, hastane kayıtları, çekilen tüm filmler, epikriz ve Adli Tıp Raporu da birlikte gönderilerek, Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davacıya yapılan enjeksiyonun usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, hastada oluşan hasarın, “enjeksiyonun hatalı uygulanması”na bağlı olarak gelişebileceği ve bunların gelişme olasılıkları, kas içine ve usulüne uygun olarak yapılan bir enjeksiyon sonrasında “nöropati” gelişmesinin mümkün olup olamayacağı, mümkünse, bu durumun meydana getireceği bulguların neler olduğu, enjeksiyon öncesinde yapılması gereken muayenenin ve sonrasında gereken tüm tıbbi müdahalelerin yapılıp yapılmadığı üzerinde durulup irdelenmek suretiyle, olayda davalıya ve davalı hastane çalışanlarına atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı konusunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak az yukarda açıklanan ilke ve esaslara göre davalı ve hastane çalışanlarının kusurlu olup olmadıkları belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi