Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5003 Esas 2019/5890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5003
Karar No: 2019/5890

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5003 Esas 2019/5890 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı şirketin müdürü olan diğer davalının tüm hisselerinin devrinden hile yapıldığı iddiasıyla alacak ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar ise davacının hisse devir bedelini ödemediğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. İlk derece mahkemesi, davacının talebini tam olarak belirtmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. İstinaf mahkemesi de aynı gerekçelerle davacı vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığına ve davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar vermiştir. Yapılan yargılama sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA karar verilmiştir. AAÜT'nin 7. maddesi kapsamında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri, AAÜT'nin 7. maddesi.
11. Hukuk Dairesi         2018/5003 E.  ,  2019/5890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/05/2017 tarih ve 2015/1077 E- 2017/416 K. sayılı kararın davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 27/06/2018 tarih ve 2018/155 E- 2018/633 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 13.05.2014 tarihli ortaklar genel kurulu kararı ile davalı şirketin müdürü olan diğer davalı ..."ın tüm hissesini devir aldığını fakat hisselerinin davacıya devri sırasında hile yapıldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla alacak ve tazminat taleplerinin kabulünü talep ve dava etmiştir.
    Davalılardan ... vekili, müvekkilinin hissedarı olduğu şirketteki hisselerini 20/02/2013 tarihinde davacıya devrettiğini fakat davacının hisse devir bedelini ödemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dilekçesinde netice-i talebinin ne olduğunu tam olarak anlaşılamaması nedeni ile davacı vekiline netice-i talebini açıklaması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen bu kesin süreye rağmen davacı yanca netice-i talep açıklanmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin dava dilekçesinin gerek içeriği gerekse netice-i talep kısmının somut olmadığı, hangi davalıya hangi sebeple dava açıldığının ve bu kapsamda, davalı şirket ile davalı ... aleyhine niçin dava açıldığının dava dilekçesinde açıkça belirtilmediği, ilk derece mahkemesince verilen kesin süreye rağmen de davanın dayandığı vakıaların ispata elverişli şekilde somutlaştırılmadığı için davacı
    vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden AAÜT"nin 7. maddesi kapsamında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğu için de davalı vekilinin istinaf sebebi de yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacı ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.