
Esas No: 2019/2535
Karar No: 2019/10582
Karar Tarihi: 15.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/2535 Esas 2019/10582 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçu ile müşteki ..., ... ve ..."a karşı kasten yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başvurulacak kanun yolu 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesinde hiçbir istisna öngörülmeksizin “itiraz” olduğu belirtilmekle, CMK"nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanık ve müdafiinin temyiz talepleri itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz mercii tarafından incelenerek karar verilmek üzere temyizen incelenmeyen dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2)Sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Mağdurlar ... ve ... hakkında... Devlet Hastanesi genel cerrahi uzmanınca düzenlenen 28.05.2015 ve 29.05.2015 tarihli raporların, hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadıkları anlaşılmakla, mağdurların tedavi gördükleri ... Devlet Hastanesi, ayrıca mağdur ... için ... Devlet Hastanesi ve mağdur ... için M.K.Ü Araştırma Hastanesinden tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporları, varsa film ve grafileri temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, yaralanmalarının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki unsurları kapsayacak şekilde kesin raporları aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yetersiz raporlara dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
b)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
c)Sanığın, mağdur ...’e karşı silahla gerçekleştirdiği eylemi neticesinde, mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği ve vücudunda kemik kırığı meydana geldiğinin anlaşılması karşısında, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken kastının yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, TCK"nin 61. maddesi ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
d)Mağdur ...’in yaşamsal tehlike geçirecek ve vücudunda kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanık hakkında daha ağır netice olan yaşamsal tehlikeye neden olacak şekilde yaralamadan dolayı 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinin tatbiki ile ceza tayini gerekirken, yaralanma sırasında kemik kırığı da meydana geldiğinden ayrıca TCK"nin 87/3. maddesi gereğince cezanın arttırılması,
e)Her iki hükümde hatalı olarak aynı mağdur ismi kullanılması nedeniyle karışıklığa sebebiyet verilmesi,
f)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.