Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/214 Esas 2019/2646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/214
Karar No: 2019/2646
Karar Tarihi: 16.04.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/214 Esas 2019/2646 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından yapılan değerlendirmede, suçlu bulunan sanığın eşine ait Bankasya hesabının örgütsel bir faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirtildi. Usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtilerek, temyiz itirazlarının esastan reddedildiği belirtildi. Ancak örgüt mensubu sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine karar verilirken, uygulama maddesi olarak yanlış bir madde gösterildiği için kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/6-9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı, TCK'nın 58/9 maddesi, TCK'nın 58/6 maddesi.
16. Ceza Dairesi         2019/214 E.  ,  2019/2646 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2018 tarih ve
    2017/61 - 2018/50 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/6-9, 3713 sayılı Kanunun
    5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince sanığın eşine ait Bankasya nezdindeki hesap hareketlerinin sanık yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; yerel mahkeme hükmünün 6.bendinden "TCK"nın 58/6 maddesindeki hüküm karşısında" kısmı çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi"ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.