14. Hukuk Dairesi 2020/1613 E. , 2020/8781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/10/2019 gün ve 2016/14027 Esas, 2019/6912 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi davalılar vekili ve davacı vekili içinde tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, davalı ... ve diğer davalıların murisi ..."den 10.05.1993 tarih 12529 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 22 parseldeki hak ve hisselerini satın aldığını, taşınmazı 02.10.1994 tarihinde teslim aldığını, 22 parselin ifrazen 425, 426 ve 427 parsellerin oluştuğunu, bir kısım mirasçıların hisselerini muvazaalı olarak ...’a devrettiğini belirterek 425 ve 427 parsellerde satın aldığı payların adına tesciline olmaz ise belirlenecek değerinin faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, Hazine tarafından kamulaştırılan 426 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin de tahsilini ve zorla işgal ettikleri için 5 yıllık ecrimisil bedeli 500,00TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş sözleşmede belirlenen ferağ koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dairemizin 22.10.2019 tarih, 2016/14027 Esas, 2019/6912 Karar sayılı ilamı ile; ""1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davacı vekilinin temyizine gelince;
6100 sayılı HMK"nin 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK"nin 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. HMK"nin 298/2. maddesi uyarınca, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Somut olayda, mahkemece gerekçe kısmında satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemi kabul edilmiş olmasına rağmen 425 parsel sayılı taşınmazlarda vaat borçlusu Kadriye’den mirasçıları ... ve ...’e intikal eden paylar yönünden hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir."" şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.
Dairemizin bozma ilamına karşı davalılar vekili ve davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi hükmü uyarınca konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekalet ücreti nispi tarifeye göre belirlenir.
Somut olaya gelince, bilirkişi raporlarına göre davaya konu taşınmazların satış vaadine konu hisselerinin değeri 425 parselde 82.030,57TL, 427 parselde 37.043,96TL olduğu, 426 parselin kamulaştırma bedelleri toplamının 15.481,51TL olduğu, ayrıca ecrimisil tutarının 21.413,31TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilince ecrimisil bedeli yönünden ıslah harcı 07.07.2015 tarihinde, Taşınmaz bedellerinin toplamı üzerinden tamamlama harcı da 18.09.2015 tarihinde yatırılmıştır. Ne var ki mahkemece taşınmazların bedelleri yönünden tamamlama harcı yatırıldığı dikkate alınmadan sadece ecrimisil bedeli esas alınarak davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Mahkemece harçlandırılmış dava değeri üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Dairemizce, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları hakkında inceleme yapılarak hükmün açıklanan gerekçe ile de bozulmasına karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması maddi hataya dayalı olup açıklanan husus bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 22.10.2019 tarih, 2016/14027 Esas, 2019/6912 Karar sayılı ilamında belirtilen nedenler yanında hükmün yukarıda belirtilen eklemeli gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, 2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.10.2019 tarih, 2016/14027 Esas, 2019/6912 Karar sayılı ilamında belirtilen nedenler ve yukarıdaki eklemeli gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının yatıranlara iadesine, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.