15. Hukuk Dairesi 2016/5633 E. , 2016/5021 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, klima montajının ayıplı yapılması nedeniyle tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın, mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıdan satın alınan klimanın montajının hatalı yapıldığı ve çıkan yangın sonucu zarar meydana geldiği iddiasıyla şimdilik 35.000,00 TL tazminatın avans faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı; davacının tüketici olmadığını, tüketici mahkemesinde davanın görülemeyeceğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, esas yönünden ise davanın reddi gerektiğini savunmuş, mahkemece davacının tüzel kişi olduğu, ticari amaçla olmasa bile mesleki amaçla klimanın satın alındığını bu nedenle davacı tüketici sayılmadığından tüketici mahkemesinin görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, klima montajının hatalı yapılması nedeniyle yangın çıktığı ve zarar doğduğu iddiasına dayandığından TBK"nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu klima montajı işi olan eser sözleşmesine dayalı açılmış olarak açılmış tazminat davasıdır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1. maddedeki tanımlara göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
5253 sayılı Dernekler Kanununun 2/1-a maddesine göre; Dernek; Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını ifade eder. 26. maddeye göre ise, derneklerin, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, eğitim ve öğretim faaliyetleri için yurt, pansiyon; üyeleri için lokal açmaları ve bu tesislerin işletilmesi mülki idare amirinden izin almalarına bağlıdır. Bu tesislerin açılması, işletilmesi ve kapatılmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir. Dernekler Yönetmeliği hükümlerine bakıldığında; sandıklar, derneklerin bir yan kuruluşudur; Bunların tüzel kişilikleri yoktur. (78/1) Sandık yönetim kurulu, dernek yönetim kurulunca verilecek yetkiye dayanarak, sandıkla ilgili konularda mahkemeler ve idare makamlarında sandığı temsil edebilir, sandığa izafeten her türlü hukuki tasarrufta bulunabilir. (78/2) Yönetmeliğin 81/1-c maddesinde ise iktisadi faaliyetlerden elde edilen karlar sandık gelirleri arasında sayılmıştır. Belirtilen kurallarla birlikte değerlendirdiğimizde dernek kazanç amacı olmasa da derneğe gelir sağlamak için yasal sınırlar içinde bir kısım faaliyetlerde bulunabilir. Derneğe gelir sağlama amaçlı faaliyette bulunurken veya bulunmak amacıyla yaptığı işlemler nedeniyle derneğin tüketici sayılması mümkün değildir. Çünkü bu şekilde yapılan işlemin, dernek yönünden yasanın amacı içerisinde tüketici tanımına uyan bir şekilde yapılmış bir işlem olduğundan söz edilemez. Buna karşın kazanç paylaşma amacı ile kurulması mümkün olmayan derneğin; gelir sağlama amaçlı bir faaliyette de bulunmaksızın yaptığı hukuki işlemlerde tüketici konumunda olması mümkündür. Davacı derneğin klimayı derneğe gelir sağlama faaliyeti kapsamında yaptığı işlemlerin gereği olarak alması söz konusu olmadığı için mesleki bir faaliyette bulunduğundan söz edilemeyeceği, tüzel kişi olsa da mesleki bir faaliyet söz konusu olmadığından davacı derneğin tüketici sayılması gerektiği açıktır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi niteliğindeki klimanın montajı işinden doğmuş olup tüketicilerin taraf olduğu eser sözleşmeleri de 6502 sayılı Kanun kapsamında olduğundan davanın açıldığı tüketici mahkemesi davaya bakmaya görevli olduğu halde yazılı şekilde mahkemenin görevsizliğine dayalı olarak davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.