14. Hukuk Dairesi 2017/3164 E. , 2020/8780 K.
"İçtihat Metni":Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı- birleşen dava dosyasında davalı ... vekili tarafından, davalılar-birleşen dava dosyasında davacılar ... ve ... aleyhine 03/09/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Inşaat Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından ve katılma yolu ile davalı/birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından istenilmekle; öte yandan satışına hükmedilen taşınmazların biri hakkındaki satışın durdurulması yönünde verilen 07.11.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı/birleşen dava dosyasında davalı ... vekili tarafından ve katılma yolu ile davalı/ birleşen dosyada davacı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan 14/06/2016 günlü hükme yönelik olarak ... Inşaat Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından ve katılma yolu ile davalı/birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından verilen temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleşen dava; 1478 ada, 33 parsel sayılı bağ, 570 ada, 9 parseldeki 3 nolu bağımsız bölüm, 570 ada, 9 parseldeki 18 numaralı bağımsız bölüm, 570 ada, 9 parseldeki 15 nolu bağımsız bölüm, 109 ada, 163 parseldeki arsa nitelikli taşınmazlar ve banka kasasında bulunan ziynet eşyaları üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı/ birleşen dava dosyasında davalı ... vekili; 28.01.2016 tarihli 3. celsede; 570 ada, 9 parseldeki 3 nolu bağımsız bölüm taşınmaz yönünden davayı geri aldıklarını beyan etmiştir.
Mahkemece; dava konusu 570 ada, 9 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, diğer parseller ve ziynet eşyalar bakımından davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Hükme karşı yasa yoluna başvurulmadığından 29/09/2016 tarihinde kesinleştirilen hüküm sonrasında, talep üzerine dosya satış memurluğuna gönderilmiştir.
Satış memurluğundaki satışa hazırlık işlemleri aşamasında; dava konusu taşınmazlardan 1478 ada, 33 parsel sayılı taşınmazda davanın taraflarından başka "..." ve "... İnşaat Ticaret Ltd.Şti."nin de hissedar olduklarının farkedilmesi üzerine, satış memurluğunca başkaca işlem yapılmaksızın ortaklığın giderilmesi dosyası ile birlikte 2016/40 nolu satış dosyası mahkemesine iade edilmiştir.
Dava dışı/paydaş ... İnşaat Ticaret Ltd. Şti. vekili 25.10.2016 havale tarihli dilekçesiyle; eldeki davada 1478 ada, 3 parsel yönünden bu parseldeki davacıların payları olan 503/1377 hissenin satışı istendiği halde talep aşılarak taşınmazın tamamının satışına karar verildiğini ve satış dosyası üzerinden taşınmaz kaydına "satış şerhi" işlendiğini beyan ederek telafisi imkansız zararlara sebebiyet verilmemesi için şirketin hissesi üzerindeki satış şerhinin kaldırılmasını ve 14.06.2016 tarihli gerekçeli kararın tavzih edilerek, sadece davacı tarafa ait hissenin ortaklığının giderilmesi yönünde ek karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/(lar) / birleşen dava dosyasında davacı ... ve ... vekili de 31.10.2016 tarihinde uyap sistemi üzerinden verdikleri tavzih istemli dilekçeleriyle; 1478 ada, 3 parsel yönünden davacı/birleşen dosya davacılarının payları olan 503/1377 hisseye ilişkin ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 07/11/2016 tarihindeki ek kararla; 1478 ada, 33 parsel yönünden satışın durdurulmasına, hissedarların bu parsel bakımından yeniden dava açmakta muhtariyetlerine, 570 ada, 9 parseldeki 3 nolu bağımsız bölüm, 570 ada, 9 parseldeki 18 numaralı bağımsız bölüm, 570 ada, 9 parseldeki 15 nolu bağımsız bölüm, 109 ada, 163 parseldeki arsa nitelikli taşınmazların ve dosya konusu altınlara yönelik satışın devamına, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına karşı istinaf yasa yolu gösterilerek verilen ek karar, davacı / birleşen dava dosyasında davalı ... vekili Av. ... tarafından ve katılma yolu ile davalı/ birleşen dosyada davacı ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 28/03/2017 tarihli 2017/306 Esas ve 2017/323 Karar sayılı ilamıyla; esas davanın ortaklığın giderilmesine ilişkin olup 14/06/2016 tarihinde istinaf mahkemeleri göreve başlamadan önce karara çıktığının ve ek kararın bu davanın esas kararı ile bağlantılı olduğunun anlaşılmasına göre söz konusu ek kararın esas kararın tabi olduğu temyiz yasa yoluna tabi olduğu, dosyanın Yargıtay"a gönderilmek üzere mahkemesine iadesi gerektiği gerekçesiyle ek karar yönünden inceleme yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Dairesine gönderilmek üzere mahkemesine iadesine kesin olarak karar vermiştir.
Dosyanın iadesi üzerine mahal mahkemesince; 1478 ada, 33 parsel sayılı taşınmazda paydaş oldukları halde davaya dahil edilmeyen ... ve ... İnşaat Ticaret Ltd.Şti. "ne gerekçeli kararın tebliğ edilmesi üzerine 14.06.2016 tarihli hüküm, ilişkili kişi ... vekili tarafından ve katılma yolu ile davalı/birleşen dosyada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 07/11/2016 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden; 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 (1) fıkrası hükmüne göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”
Aynı maddenin (2) fıkrası gereğince de; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır ve 1086 sayılı HUMK’nun 437. maddesinde sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8 gündür.
Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 90. maddesi gereğince süreler, kanunda belirtilir veya hakim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hakim kanundaki süreleri arttıramaz veya eksiltemez. Halen yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8 gün olduğu halde hüküm sonucunda mahkeme hakimince hatalı şekilde kararın 2 hafta içinde istinaf edilebileceğinin belirtilmesi hükmü temyiz eden tarafa herhangi bir hak sağlamaz. Açıklanan nedenlerle; hükmü temyiz eden tarafa ilamın tebliğ edildiği gün ile temyiz dilekçesinin mahkemeye veriliş günü arasında yasada öngörülen temyiz süresi geçmiş olduğundan temyiz talebinin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin 14/06/2016 tarihli hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
HMK"nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, ortaklığın giderilmesi davalarında, dava konusu taşınmaz maliklerinin veya mirasçılarının tamamının davada taraf olarak yer alması, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nnn 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olayda; dava konusu parsellerden 1478 ada, 33 parsel sayılı taşınmaza münhasıran yapılan temyiz incelemesinde, taşınmazda sırasıyla 150/1377 ve 724/1377 hisseyle paydaş oldukları halde usulüne uygun davaya dahil edilmeyen kayıt malikleri ... ve ... İnşaat Ticaret Ltd.Şti. ne husumet yöneltilerek, davaya katılımları sağlandıktan sonra varsa savunma ve delilleri toplanılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin eksik taraf teşkili ile hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle 07/11/2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının süre yönünden reddine; (2)No"lu bentte açıklanan nedenlerle, 14/06/2016 tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 23.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.