16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/209 Karar No: 2019/2643 Karar Tarihi: 16.04.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/209 Esas 2019/2643 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından 2019/209 E. ve 2019/2643 K. sayılarıyla verilen kararda, suçlu bulunan sanığın Bank Asya'daki hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Tüm usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiği vurgulanmıştır. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanığın cezasının infaz rejimine ilişkin maddelerde yanlış atıfta bulunulduğu belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/6-9 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri kabul edilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/209 E. , 2019/2643 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : ...2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2018 tarih ve 2017/732 - 2018/186 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/6-9, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanığın duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın Bank Asya nezdinde ki hesabında ki rutin hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; yerel mahkeme hükmünün 5. paragrafından "delaletiyle TCK 58/6 maddesi" kısmının çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ...2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.