Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/4305
Karar No: 2021/3741
Karar Tarihi: 10.11.2021

Danıştay 13. Daire 2021/4305 Esas 2021/3741 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4305
Karar No:2021/3741

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Üretim A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait Geriş Rüzgâr Elektrik Santrali (RES) ile ilgili olarak tesis edilen 19/04/2018 tarih ve 7808 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının, "şirketin geçmişe dönük olarak, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği'nin (DUY) 17. maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca veriş yönündeki sayaç değerlerinin DUY kapsamındaki mali uzlaştırma hesaplarında dikkate alınmamasına, çekiş yönündeki sayaç değerlerinin ise usulsüz elektrik tüketimine ilişkin hükümlere tâbi tutulmasına" ilişkin (a) bendinin ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirkete, Geriş RES ile ilgili olarak verilen 27/10/2017 tarihli geçici kabul işleminin Enerji İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işlemi ile geri alındığı, davacı şirket tarafından geri alma işlemine karşı dava açılmadığı, geri alma işlemine dayanak teşkil eden tespitler dikkate alındığında, davacı şirketin 2014 tarihli Teknik Etkileşim Analizi (TEA) olumlu yazısının ön yazısı ile 2017 tarihli TEA olumsuz yazısının ekinde yer alan türbin koordinatlarını birleştirdiği ve böylece 3'er MW kurulu güce sahip olacak türbin koordinatları için olumlu TEA yazısı varmış gibi görüntü oluşturduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla davacı şirket hakkında geçici kabulü bulunmadan sisteme enerji veren veya sistemden enerji çeken üretim tesislerine uygulanacak tedbirlerin uygulanması gerektiği kanaatine varıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nce; Dairemizin 11/11/2020 tarih ve E:2020/2438, K:2020/3081 sayılı bozma kararına uyularak; davacının geçici kabulü yapılmadığı varsayılan tesislerden sisteme enerji vermek suretiyle kazanç elde etmesinin hukuka aykırı olduğundan işlemin meşru bir amacının olduğu ileri sürülebilirse de, somut olayın özellikleri dikkate alındığında, idarenin de katılımı ve bilgisi dahilinde yapılan geçici kabule dayalı olarak, geri alma tarihine kadar elektrik alım-satım faaliyetinde bulunmak suretiyle elde edilen kazanımların bu süreçte davacının açık bir kusuru tespit edilmeksizin geri alınması sonucunu doğuracak işlemlerin, kazanımların tutarı da göz önüne alındığında davacının mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale oluşturacağı ve ölçülü olmadığı;
Hukuka uygun davranmakla yükümlü olan davalı idareden, hukuka aykırı olarak tesis edildiği tespit edilen geçici kabul işlemine dayalı olarak işletmeye alınan üretim tesisinin faaliyetine mevcut hâliyle devamının kamu yararına aykırı sonuçlar doğuracak nitelikte olması da göz önüne alındığında, söz konusu geçici kabul işleminin hukuk aleminde varlığını sürdürmesi ve mevcut tesisin faaliyetine devamının sağlanmasının beklenemeyeceği açık olmakla birlikle, geçici kabul işlemine dayalı olarak, hukuka aykırılığın tespit edildiği tarihe kadar gerçekleştirilen iş ve işlemler ile elde edilen kazanımların yok sayılması sonucunu doğuracak şekilde işlem tesis edilmesinin hukukî istikrar ve güvenlik ilkelerine aykırılık teşkil edeceği;
Bu itibarla, gerek geçici kabul gerekse lisans tadil işlemlerinin davacının bu işlemlerde herhangi bir hilesi veya yanıltıcı beyanının da bulunmadığı ve söz konusu işlemlerin açık hataya dayalı olarak tesis edilmediği, aksine tüm zincir işlem süreçlerinin idarenin katılımı ve onayıyla gerçekleştirildiği anlaşıldığından, geleceğe etkili olarak bir "ilga" işlemiyle hukuk aleminden kaldırılabileceği ve davacı açısından geçici kabulün bir sonucu olarak elde edilen menfaatlerin korunması gerektiği, aksi kabulün davacının mülkiyet hakkına ölçüsüz bir müdahale teşkil edeceği anlaşıldığından, davacı lehine oluşan durumların yok sayılması sonucunu doğuracak şekilde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kaldırılmasına ve dava konusu işlemlerin iptaline, yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nce duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirketin olumlu bir TEA yazısı varmış gibi izlenim oluşturarak ilgili mevzuata göre tesis edilemeyecek olan geçici kabul işleminin haksız bir biçimde tesis edilmesinin sağlandığı, idareye bir yükümlülük olarak tanımlanan iyi yönetişim ilkesi bir kamu yönetimi kuramı olmasına rağmen, bunun bir hukukî sorumluluk gibi gerekçe olarak dikkate alınmasının yerindelik denetimi yapıldığının göstergesi olduğu, dava konusu işlemlerle bir geri ödeme yöntemi belirlenmiş olmasının, Dengeleme Uzlaştırma Platformunda ticarî faaliyet yürüten diğer tüm elektrik üreticisi şirketlerin ticarî faaliyetlerinin, mülkiyet haklarının korunması ve sürdürülebilir bir piyasa yapısı için gerekli olduğu, aksi takdirde piyasa içerisinde sebepsiz zenginleşen bir şirketin varlığının diğer tüm üretim şirketleri açısından da haksız rekabete yol açacağı ve bu durumun piyasa bozucu bir hâl alacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ilgili kamu kurumlarının uhdesinde bulunan TEA yazılarının içeriğine yönelik kendilerinin yanıltıcı bilgi verdiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kapasite artış talebi ve yeni TEA başvurusunda 4 adet türbinin işletmede olduğunun bildirilmesinin ilgili kamu kurumlarını yanıltma niyeti taşımadıklarının göstergesi olduğu, yanlış bir değerlendirme olsa dahi, bu değerlendirmenin ilgili kamu kurumları tarafından yapıldığı, kaldı ki söz konusu yanlış değerlendirmenin süreç içerisindeki tüm kurum ve kuruluşlarca aynı şekilde algılanarak sadece T1 ve T3 numaralı türbinler yönünden Genelkurmay Başkanlığı görüşünün olumsuz olduğu şeklinde yorumlandığı, davalı idarenin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sürecin hatalı yönetildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının istinaf başvurusunda bulunan taraf ve vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinin (ğ) bendinde, "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 330. maddesinde, vekil ile takip edilen davalarda mahkemece kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği; 332. maddesinde ise yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihaî kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir. (...)"; 49. maddesinin birinci fıkrasında, "Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddî hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." kuralına yer verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği belirtilmiş; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 24/11/2020 tarih ve 31314 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde, idare mahkemelerinde takip edilen davalar için duruşmasız ise 2.040,00-TL, duruşmalı ise 3.110,00-TL avukatlık ücretine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi kararının, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısmının incelenmesi:
Bölge İdare Mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, … İdare Mahkemesi'nin davanın reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının, istinaf başvurusunda bulunan taraf ve vekâlet ücretine ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:
2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, Danıştay'ın, temyize konu kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddî hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayabileceği kuşkusuzdur.
İdari Yargılama Usulü Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılama giderlerine ilişkin hükümlerine göre, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderlerinden olup, vekâlet ücretinin tutarı ve hangi tarafa yükletildiğinin kararda gösterilmesi gerekmektedir.
Avukatın hukukî yardımının karşılığı olan vekâlet ücretinin tutarı ise, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir. Anılan Tarife incelendiğinde, idare mahkemelerinde avukatla takip edilen dava ve işlerin duruşmalı veya duruşmasız olmasına göre hükmedilecek maktu vekâlet ücreti farklılık göstermektedir. Bu itibarla, ilgili Tarife uyarınca vekâlet ücreti belirlenirken bakılan davanın duruşmalı veya duruşmasız olup olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Diğer yandan, davanın duruşmalı olarak görülmesi talebiyle açılmış olmasına rağmen duruşmaya katılmayarak duruşmayla ilgili hukukî bir yardım sağlamayan vekil lehine duruşmalı vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesi'nce bakılan davada, davacı vekilinin 11/09/2019 tarihli mazeret dilekçesi sunarak yeni bir duruşma tarihi belirlenmesini talep ettiği, Mahkemece davacı vekilinin mazereti yerinde görülmeyerek daha önce belirlenen 27/09/2019 tarihinde duruşma yapıldığı, duruşmaya davalı idareyi temsilen Av. …'in katıldığı, davacı vekilinin duruşmaya gelmediği, ancak Bölge İdare Mahkemesi kararında duruşmaya katılmayan davacı taraf lehine duruşmalı davalar için öngörülen 3.110,00-TL vekâlet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Öte yandan, İdare Mahkemesi'nin davanın reddi yolundaki kararına karşı davacı şirket tarafından 14/01/2020 tarihinde istinaf başvurusunda bulunulduğu, ancak Bölge İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının hüküm fıkrasında davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, duruşmalı olarak görülen davada duruşmaya katılmayarak hukukî yardım sağlamayan davacı vekili lehine duruşmalı vekâlet ücreti yerine, duruşmasız davalar için öngörülen 2.040,00-TL vekâlet ücretine hükmedilmesi ve istinaf başvurusunda bulunan tarafın davacı olduğu göz önünde bulundurularak davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacı vekili lehine duruşmalı davalar için öngörülen vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesinde usûl kurallarına uygunluk bulunmadığından, bu hususların Bölge İdare Mahkemesi'nce dikkate alınmamasında hukukî isabet görülmemiştir. Ancak, bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmemektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca; temyizen incelenen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü" ibaresinin, "davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü" şeklinde; "yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine" ibaresinin, "yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasının; 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca, "Bölge İdare Mahkemesi kararındaki 'davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü' ibaresinin, 'davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü' şeklinde; 'yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince duruşmalı işler için belirlenen ...-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine' ibaresinin, 'yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine' şeklinde düzeltilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu düzelterek onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 10/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi