Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/1992 Esas 2016/3698 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmeyen sanıkların; savunmalarının aksine, sanıklar ... ve ..."den ele geçen kişisel kullanım miktarındaki uyuşturucu maddelerden esrar ile ilgilerinin bulunduğuna veya bu sanıklara temin ettiklerine ve atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediklerine dair somut olaylarla örtüşmeyen ve maddi olgularla desteklenmeyen telefon konuşmaları dışında kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "Şüpheden sanık yararlanır" genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanıkların beraati yerine, yazılı gerekçelerle mahkûmiyetlerine hükmedilmesi,
2- Sanık ... yönünden;
Sanığın 27.12.2008 ve 15.01.2009 tarihlerinde üzerinde yapılan aramada ele geçirilen ve kişisel kullanım miktarındaki suça konu esrarları, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiillerinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu, bu suçtan da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK 250. maddesi ile yetkili) 09.06.2009 tarih 2009/1266 soruşturma, 2009/242 sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmek üzere ayırma kararı verildiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanık ... yönünden;
Uyuşturucu madde kullanılmak üzere kardeşine ait evi sanıklar ..., ... ve ..."e kullandıran ve başkalarına uyuşturucu madde temin ettiğine dair hertürlü şüpheden uzak somut delil elde edilemeyen sanığın eyleminin özel yer sağlamak suretiyle uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Sanık ... yönünden;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Üzerinde yapılan aramada ele geçirilen kişisel kullanım miktarındaki suça konu esrarların üç fişeğini ..., ... ve ... için getirdiğini beyan ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmette bulunan sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.