9. Hukuk Dairesi 2015/29475 E. , 2019/4800 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 10/10/2008-31/10/2013 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde, ... Dershanesi ... Şubesinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin asıl işverenin talep ve onayı doğrultusunda feshedildiğini, davacının daha sonra asıl işverenin kadrosuna geçtiğini, fazla çalışma yapmadığını ve yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2007/30158 E, 2008/28418 K.). O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu yıllık izin ücretine yasal faiz uygulanması gerekirken, dava ve ıslah tarihine göre mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesi hatalıdır.
3-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 14/10/2009-31/10/2013 tarihleri arasında belirlenmesine rağmen, fazla çalışma ücretinin 12/05/2009 tarihinden itibaren hesaplanması hatalı olup,bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.