13. Hukuk Dairesi 2015/21421 E. , 2018/4981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca, davalı-Yapı Kredi A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan sağladığı kredi ile dava dışı firmadan bir daire satın almak için sözleşme imzaladığını, tapusunu da aldığını ancak dava dışı yüklenicinin inşaata başlama tarihinden itibaren 12 ay sonra teslim etmesi gereken daireyi geç teslim ettiğini, yüklenici şirkete35.000TL peşin ödeme yaptığını, bakiye kısmı kredi çekerek ödediğini davalı bankanın bu daire nedeniyle sözleşmeyi garantör olarak imzaladığı krediden dolayı kredi miktarı kadar müteselsil sorumlu olduğunu, ileri sürerek dairenin zamanında teslim edilmemesi nediyle 11 ay kirada kaldığını, davaya konu dairenin mevcut ve tamamlanması için gereken parasal değerinin tespiti ile aradaki farkın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile 30.921,45 TL alacağın 1.000,00 TL"lik kısmına dava tarihinden, kalan kısma ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden talebin reddine, karar verilmiş hüküm davalı ...Ş ve davacı yanca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, temyize cevap dilekçesinde hükmü temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesi 07.05.2015"te davacıya tebliğ edilmiş, HUMK"nun 433/2. maddesi uyarınca 10 günlük süre geçtikten sonra 25.05.2015 tarihinde verilen dilekçe süresinde olmadığından temyiz talebinin reddi gerekir.
2-6100 sayılı HMK.nun 297/2.maddesinde "...hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" denilmek suretiyle, mahkeme hükmünde bulunması gereken hususlar belirtilmiş bulunulmaktadır. Anılan yasa hükmü uyarınca kararın hüküm kısmının mutlak şekilde açık ve şüphe uyandırmayacak şekilde yazılması gerekli ve zorunludur. Temyize konu mahkeme kararının incelenmesinde hüküm kısmında, 30.921,45 TL alacağın 1.000,00 TL"lik kısmına dava tarihinden, kalan kısma ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya davalıya verilmesine karar verilmiş, ancak mahkemece anılan bedelin hangi davalıdan tahsil edileceği belirtilmemiştir. Hal böyle olunca, Mahkemece tahsile karar verilen maddi tazminatın hangi davalıdan tahsil edileceğinin karar yerinde açık ve tereddütsüz olarak gösterildiğinden söz edilemeyeceği gibi, hüküm bu haliyle infazda tereddüt uyandıracak niteliktedir. Bahsi geçen bu husus ise az yukarıda değinilen yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece tahsile karar verilen maddi tazminatın hangi davalıdan tahsiline karar verildiği açık ve şüphe uyandırmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,, peşin alınan 529,00 TL harcın davalı-Yapı Kredi"ye iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.