3. Hukuk Dairesi 2017/7271 E. , 2019/3206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Davacı vekilinin müvekkilinin gazetecilik yaptığını, ...."te reklam billboardları ve lunalar asmak suretiyle iş yapmak istediğini, davalı Belediye başkanı oluru ve encümen kararı ile 10 tane billboard ve 2 tane lunayı belirlenen yerlere kurmak kaydıyla anlaşma yaptığını, fakat belediye başkanlığı seçimden sonra belediye başkanı değiştiğinden yeni belediye başkanının, kendisi ile eski belediye başkanlığı arasındaki sözleşmeyi hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile feshettiğini ileri sürerek ilk lunanın 17.08.2009 tarihinde yıkıldığını bu lunanın gelir kaybının 18.01.2011 tarihinden sözleşmenin bitim tarihine kadar hesaplanmasını, diğer 10 adet billboard ve 1 lunanın 18.01.2011 tarihinde yıkıldığından gelir kaybının 18.01.2011 tarihinden sözleşmenin bitim tarihine kadar hesaplanmasını talep etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 26.186,74 TL billboard bedeli ile 16,095,92 TL iki adet lunanın bedeli yönünden talebin kabulü ile 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren, 35.950,00 TL yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ıslah miktarı ile bağlı kalınmak şartıyla 40.950,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 19.967,23 TL tazminat bedel talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Hukuk Muhakemeleri Kanunun 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun"un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Diğer taraftan, HMK"nin 298/2. maddesinde de; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nin yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re"sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
Somut olayda, kısa kararda; “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 26.186,74 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya tahsiline,” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise; “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 26.186,74 TL billboard bedeli ile 16,095,92 TL iki adet lunanın bedeli yönünden talebin kabulü ile 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren, 35.950,00 TL yönünden ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ıslah miktarı ile bağlı kalınmak şartıyla 40.950,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 19.967,23 TL tazminat bedel talebinin reddine” karar verilmiştir.
Buna göre; mahkemece oluşturulan kısa karar ve gerekçeli karar birbiriyle çelişki oluşturmaktadır. 10/04/1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK"nin 298/2. maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma nedenine göre diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte yazılı nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.