4. Hukuk Dairesi 2016/13889 E. , 2018/4986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/07/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının arazisini sularken başında beklemediğini ve davacının domates ekili arazisine su taşırdığını bu nedenle domateslerin hasat edilemeyecek hale geldiğini, belirterek meydana gelen bu haksız eylem neticesinde oluşan maddi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, olayda kendi kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalının kendi arazisini sularken davacının arazisine su kaçırmak suretiyle zararının oluşmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde; talep edilen tazminata faiz yürütülmesi hususunda herhangi bir istem olmadığı halde mahkemece HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) belirtilen hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine ilişkin düzenlemeye aykırı olarak ve istek aşılarak talep edilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle, hüküm bölümünün 1 nolu bendinde geçen "dava tarihi olan 23/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte" cümlesinin çıkartılmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/06/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, kiraladığı taşınmaza ektiği ve hasat edilecek konuma gelmiş domates ürününün, davalının komşu arazide yaptığı sulamayı kontrolsüz yapması sonucunda su taşkınına maruz kalarak zarar gördüğünü iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı duruşmadaki beyanında, kendisinin zarara neden olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararı davalı temyiz etmiştir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda; davacının domates ürününün %75"i oranında zarar gördüğü belirlenerek, bu orandaki ürün için edebileceği net gelir ile yapmış olduğu üretim masrafları hesaplanmış ve brüt olan bu miktar mahkemece hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklandığından davacının gerçek zararının hüküm altına alınması gerekir. Toprak hazırlama, fide alımı, fide dikimi, gübreleme, çapalama, sulama, zirai mücadele ve diğer bakım işleri olmadan domates geliri elde edemeyeceğine ve bu giderleri davalı eylemi olmasa da yapması gerektiğinden, gerçek zararı bu giderlerin düşümü suretiyle elde edilebileceği net gelir kaybıdır. Bu nedenle de kararın bozulmasını düşündüğümden sayın çoğunluğunun davalının bu konudaki itirazlarının reddine ilişkin birinci bentteki düşüncesine katılmıyorum.21/06/2018