15. Hukuk Dairesi 2016/2355 E. , 2016/4991 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş, duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı-k.davacı vekili Avukat ... ile davalı-birleşen dosya davacısı-k.davalı vekili Avukat ... ve Avukat ... geldi. Temlik alan davacılar vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava ile karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli ve alacak talebine ilişkin olup mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, birleşen davadaki karşı davanın reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı ... iş sahibi olarak açtığı davasında davalının değişik tarihlerde düzenlenen sözleşmeler ile üstlendiği imalatların bedellerini aldığı halde tamamlamadığını, eksiklerin mahkemede yapılan tespit ile belirlendiğini, sigorta primlerini yatırarak ilişiksizlik belgesini almadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı
tutarak 100.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı
savunmasında eksik imalât ve sigorta primlerinin mahsubundan sonra davacıdan bakiye 574.253,22 TL asıl alacak ve 422.902,10 TL faiz olmak üzere toplam 997.155,33 TL alacaklı olduklarını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yüklenici .... İnş. Ltd. Şti. birleşen dosyada açtığı davasında düzenlenen sözleşmelere göre toplam 2.814.957,00 TL"lik imalât yaptıklarını, bu alacaktan 23.829,56 TL eksik imalât bedeli, 139.556,39 TL %5 stopaj kesintisi ve 2.077.318,36 TL ödeme düşüldüğünde davacı birleşen dosya davalısı iş sahibinden halen 574.253,22 TL asıl alacak ve 422.902,10 TL faiz olmak üzere toplam 997.155,33 TL alacaklı olduklarını belirterek bu alacak ile ilgili yaptıkları icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, birleşen dosya davalısı iş sahibi kooperatif bu dosyada açtığı karşı davasında 10.04.2000 tarihli “Ek Sözleşme” başlıklı belgenin iptâline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece taraflar arasında birden fazla ana sözleşme ile ek sözleşmelerin düzenlendiği, iptâli istenen 10.04.2000 tarihli ek sözleşmedeki imzaların iş sahibi kooperatif yöneticilerine ait olup sahte olmadığının ... Raporu ile belirlendiği, inşaat alanının başlangıçta 21.12.1994 tarihli sözleşme ile 149 m2 olarak kararlaştırılırken 10.04.2000 tarihli ek sözleşme ile 172 m2 olarak yapımının kararlaştırıldığını, bu nedenle alacağın bu sözleşmede belirtilen alan üzerinden hesaplanarak belirleneceği, bilirkişi raporuna göre yapılmayan veya ayıplı olan imalatlar nedeniyle davacı birleşen dosya davalısı iş sahibi kooperatifin 88.646,00 TL alacaklı olduğu, sözleşme dışı imalâtlar nedeniyle davalı birleşen dosya davacısı yüklenicinin 201.878,00 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulü ile 88.646,00 TL"nin davalı birleşen dosya davacısı yüklenici .... Ltd. Şti."den tahsili ile davacı birleşen dosya davalısı iş sahibi kooperatife verilmesine, birleşen davada 201.878,00 TL"nin davacı birleşen dosya davalısı iş sahibi kooperatiften alınarak davalı birleşen dosya davacısı yükleniciye verilmesine, birleşen davada kooperatifin açtığı karşı davanın da reddine karar verilmiştir.
Asıl davada davacı kooperatif tarafından açılmış bulunan davada dava dilekçesi incelendiğinde davacı kooperatif tarafından açıkça eksik imalâtlar bedellerinin talep edildiği ayıplı imalâtlar için herhangi bir talepte bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 176. maddesine göre taraflardan her birinin, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği hükme bağlanmakla kural olarak Türk Hukukunda ıslaha izin verilmiştir. Ancak, dava dilekçesinde talep edilmemiş bir alacak kaleminin ıslah yoluyla artırılıp davaya konu edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle dava dilekçesinde talep edilmediği halde eksik işler bedellerinin yanında ayıpların giderilmesi bedeline de karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı birleşen dosya davalısı yüklenici .... İnş. Ltd. Şti. yararına bozulması gerekmiştir.
3-Dosya kapsamından taraflar arasında ilk kez 24 12.1994 tarihinde 126 adet dubleks ve tripleks villaların kaba inşaatlarının yapımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmede açık ve kapalı alanların brüt olarak değerlendirilip hak edişlere esas olan alanın 149 m2 olarak kabul edildiği, daha sonra 29.04.1998 tarihli 130 dubleks konut için ince
işler-alt yapı-istinat duvarları yapımı işleri ile ilgili sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmelerden sonra fiyat farklarını, ara hak edişlerin ödenmelerini düzenleyen yeni sözleşmelerin yapıldığı, arada birleşen davada karşı dava açılarak iptâli istenen 10.04.2000 tarihli sözleşmenin düzenlenmesinden sonra da ana ve ek sözleşmelerle inşaattaki değişik imalâtların yapımlarının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
İptali istenen 10.04.2000 tarihli sözleşmede daha önce düzenlenen 21.12.1994 tarihli sözleşmede 149,11 m2 olarak olarak belirlenen inşaat alanının 172 m2 ye çıkarıldığı kabul edilip yüklenicinin alacağının hesaplanması esasları belirlenmiştir. Yargılama sırasında bu sözleşmedeki imzaların iş sahibi kooperatif yetkililerine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmış imzaların kooperatif yetkililerine ait olduğu anlaşılmıştır. Ancak dosya içerisinde bulunan inşaat ruhsatı ve projede daire alanlarının brüt 92.39 m2 olarak gösterildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve diğer teknik bilirkişi raporlarına göre fiilen yapılan dairelerin brüt alanının 149,11 m2 olarak hesaplandığı görülmektedir.
Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal ilkelere ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan iş bedelini ödemekle yükümlüdürler. 3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesi gereğince aynı Kanun"un 26. maddesinde gösterilen istisnalar hariç her türlü inşaat yapımı ilgilisine göre belediye veya valiliklerden alınacak yapı ruhsatına tabidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. İstisnalar dışında ruhsat alınmadan yapıya başlanması, kaçak yahut ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması durumunda 3194 sayılı Kanun"un 32. maddesi uyarınca yerel idarelerce yıktırılır ve aynı Kanun"un 42. maddesi gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar mevzuatındaki kurallar kamu düzeni gereği uyulması zorunlu ve emredici hukuk kurallarıdır. Bu genel yasal düzenlemelere göre somut olayda yüklenicinin fiilen gerçekleştirdiği imalat alanının bedelini talep edebilmesi için bu imalâtın öncelikle imar mevzuatına uygun olup olmadığının araştırılması zorunludur. Yapılacak bu incelemede yapının ruhsata uygun olması halinde bilirkişilerce fiilen yapıldığı belirlenen 149 m2 alan üzerinden hesaplanmış alternatife göre birleşen dosyadaki asıl davanın sonuçlandırılması gerekir. Yapının ruhsata aykırı olduğunun anlaşılması halinde yapının imara uygun hale getirilmesi yüklenicilerin öncelikli edimleri kapsamında olduğundan yüklenici tarafından yapılan inşaatların imar mevzuatına uygun hale getirilip getirilemeyeceği işin yapıldığı yer belediye başkanlığından sorulmalı, aykırılıkların giderilmesi için yapılması zorunlu olan işlemlerin neler olduğunun bildirilmesi istenmeli, imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi halinde yıkılması gereken bir yapının ekonomik değeri olmayacağından birleşen dosyadaki asıl dava tümden reddedilmeli, imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olduğunun bildirilmesi halinde ise davalı birleşen dosya davacısı yükleniciye uygun bir süre verilip işin yasal hale getirilmesinden sonra ödenmeyen bakiye imalât bedeli yönünden karar verilmelidir. Açıklanan bu gerekçe ile eksik incelemeye dayalı kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı .... Ltd. Şti. yararına, 3. bent uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.