22. Hukuk Dairesi 2016/16013 E. , 2019/13238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... - ... - ... - ... - ... - ... - ... -.... - ... - ... - ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıların maliki olduğu ... Apartmanında kapıcı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde bir kısım davalılar vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34. maddesi gereğince kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimi için bir yönetici veya üç kişilik yönetim kurulu seçmek zorundadırlar. Kat malikleri bu konuda anlaşamazlarsa yönetici Sulh Mahkemesince seçilir. Aynı Kanunun 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu görevler ana gayrimenkulün yönetimiyle ilgili olup yönetimin gerektirdiği ortak giderleri yapmak yetkisini de içermektedir.
634 sayılı Kanun’un 38. maddesinde yönetimin, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda yönetici, vekaletnameyle tayin edilen bir vekil gibi değildir. Kanuni bir temsilcidir, yetkisini kanundan almaktadır. Bu sıfatla yaptığı sözleşmelerden dolayı kendisine husumet yöneltilebilir. Kat malikleriyle yönetici arasındaki ilişki ise 634 sayılı Kanunda ayrıca düzenlenmiştir. Temsil yetkisi Kanundan doğduğu için, verilecek kararın mali sonuçları kat maliklerine ait olacaktır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 110. maddesinde “Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.” denilmiştir.
03/03/2004 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Konut Kapıcıları Yönetmeliği’nin "Yöneticinin Yetki, Görev ve Sorumlulukları" başlıklı 4. maddesi uyarınca, yönetici, İş Kanunu ve bu yönetmeliğin uygulanmasında ve yargı uyuşmazlıklarında işveren temsilcisidir.
İş hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının kanundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.
Somut uyuşmazlıkta, davanın önce ... aleyhine açıldığı ancak yapılan emniyet araştırmasında binada yöneticilik oluşturulmadının tespit edilmesi üzerine ... Tapu Müdürlüğünden kat maliklerinin isim ve adresleri istenilerek kat malikleri olduğu belirtilen şahıslara karşı ek dava açıldığı ve açılan davanın birleştirildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alındığında, davanın ya tüm kat maliklerine ya da sadece kat maliklerini temsilen yönetime karşı yöneltilmesi gereklidir. Bu halde, yöneticilik oluşturulmadığına göre davanın tüm kat maliklerine açılması gerekir. Tapu kaydının incelenmesinde A blok 9 nolu bağımsız bölüm maliki..."in davaya dahil edilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca davalılardan ..."ın iki adet dairesi bulunmaktadır. Hüküm kurulurken arsa payı oranında sorumlu tutulması yönünde hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden, sair yönleri incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de;
3-Gelir Vergisi Kanunu"nun 23 maddesinin 6. fıkrasındaki düzenlemeye göre kapıcıların ücretleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Asgari Geçim İndirimi, ücretlilerin kazançlarından alınan gelir vergisini ilgilendirdiğinden kapıcıların asgari geçim indiriminden faydalanmaları mümkün değildir. Bu nedenle, davacının asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddi gerekirken asgari geçim indirimine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 18.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.