10. Hukuk Dairesi 2020/904 E. , 2020/5805 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın Yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 63.maddesidir; Bu maddeye göre üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu eder. Diğer bir ifade ile anılan madde; üçüncü kişilerin, suç sayılır taksirli veya kasıtlı bir hareketi sonucunda Bağ-Kur sigortalısına veya hak sahiplerine sağlık yardımı yapılmasına, malullük, yaşlılık veya ölüm aylığı bağlanmasına neden olursa, Kuruma, bu yardımları rücuan geri isteme hakkı veren bir Yasal düzenlemedir.
Anılan Yasal düzenleme uyarınca Kurumun rücu hakkı, Kanundan doğan kendine özgü ve bağımsız rücu hakkı niteliğindedir. Bunun doğal sonucu olarak sigortalının veya hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebilecekleri tutar (dış tavan) hesaplanamayacağı gibi tazmin sorumlularının sigortalı veya hak sahiplerine yaptıkları ödemelerin Kurum zararından düşülmesi de olanaksızdır. Bundan başka, maddenin 2. fıkrasında yer alan “Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu eder.” hükmü gereğince bağlanan aylığın ilk peşin değeri dışında, yapılan aylık artışlarının peşin değerleri istenemez. Aylıkların ilk peşin değerleri yönünden. açılan bu tür davalarda yapılması gereken şey; sigorta yardımları toplamına tazmin sorumlusunun kusuru uygulanmak suretiyle tazmin kararı vermekten ibarettir. Bu nedenle, Mahkemece gerçek zarar hesabı yaptırılması isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca somut olayda; mahkemece kabul edilen ve davalı sürücüye izafe edilen kusur oranının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli aylıklar toplamına uygulanarak hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve Yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.