10. Hukuk Dairesi 2019/6180 E. , 2020/5801 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/1083-2019/1246
İlk Derece
Mahkemesi : Manisa 3. İş Mahkemesi
No : 2015/369-2019/87
Dava, sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin tespiti ile ödenmeyen gelirlerin faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-İSTEM
Davacı vekili, müvekkiline sürekli iş göremezlik gelirinin 22.12.2009 tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespitini ve 22.12.2009-11.10.2013 tarihleri arasında ödenmeyen sürekli iş göremezlik gelirinin faizi ile tahsilini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili gelir bağlama işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“"Davanın KABULÜNE, Davacı ... T.C. Kimlik numaralı ..."ın 01.01.2010 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirine hak kazandığının tespitine, 01.01.2010-11.10.2013 tarihleri arası sürekli iş göremezlik ödeneği olan 29.668,18 TL nın davalı Kurum" dan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, zararlandırıcı sigorta olayının meydana geldiği tarih itibari ile mülga 506 sayılı Kanun olup, 506 sayılı Kanunun 19. maddesinde;
"Geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu kurumca tesbit edilen sigortalı sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukarıdaki fıkrada belirtilen sağlık kurallarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur."düzenlemesi yer almaktadır.
01.10.2008 sonrası yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 19. maddesinde de "İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendiren sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır...
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri,
A)Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
B)Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse , buna ait sağlık kurulu raporu tarihini takip eden aybaşından başlar" hükmü getirilmiştir.
Anılan düzenlemeler uyarınca sigortalının sürekli iş göremezlik geliri alabilmesi için meslekte kazanma gücünün % 10 oranında azalmış olması ve azalma olan tarihin tespiti gerekmektedir;
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanun"un “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanun"un 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya ...S. Yüksek Sağlık Kurulu"nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
Dosya kapsamından davacının 27.06.2008 tarihinde iş kazası geçirdiği, 30.06.2008-21.12.2009 tarihleri arasında geçici iş göremezlik ödeneği aldığı, takiben Kuruma başvuruda bulunarak maluliyet tespiti istediği, Kurum tarafından 11.10.2013 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporuna istinaden sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı anlaşılmaktadır. Kurumun gelire dayanak yaptığı Yüksek Sağlık Kurulu Raporunun, İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı’ nın 13.08.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna yani 2013 yılındaki muayene bulgularına dayalı olarak “artma kaydıyla” verilen bir rapor olduğu, elde 2009-2013 yılları arasında sürekli iş göremezliğe dayanak teşkil edebilecek % 10 ve üzeri sürekli iş göremezlik derecesini belirtir rapor bulunup bulunmadığının irdelenmediği görülmüştür.
Yükek Sağlık Kurulu Raporuna göre %55 sürekli işgöremezlik derecesi başlangıç tarihi 2013 yılındaki rapor olup, iş bu davada talep başlangıç tarihi 22.12.2009 olması karşısında 5510 sayılı Kanunun 95. maddesinde belirlenen prosedür kapsamında iş kazasına dayalı olarak sürekli iş göremezlik derecesinin başlangıcının usulünce belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 08.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.