17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4942 Karar No: 2019/6420 Karar Tarihi: 29.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/4942 Esas 2019/6420 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, şikayetçinin ikametinin eklentisinde bulunan motosikleti çalmak suçundan mahkum edilmiştir. Temyizde, sanığın hırsızlık suçundan cezalandırılması gerektiği ancak yanlış maddeden cezalandırıldığı ve Anayasa Mahkemesi kararının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle hüküm bozulmuştur. Sanığın kazanılmış hakları göz önünde bulundurularak yeniden hüküm verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, sanığın suçunun hırsızlık suçu olduğu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h maddesine uyduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı da yargılanabileceği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararının değerlendirilmesinde TCK'nın 53. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verdiği iptal kararlarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 141/1 ve 116/1 maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi.
17. Ceza Dairesi 2019/4942 E. , 2019/6420 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın, şikayetçinin bina niteliğindeki ikametinin eklentisinde bulunan motosikleti çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h maddesine konu hırsızlık suçunu oluşturduğu ve bu suçun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde belirtilen uzlaşmaya bağlı suçlardan olmadığı anlaşılmakla, uzlaşma işlemlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 116/1. maddesine konu konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 142/2-h maddesi yerine, aynı Yasa"nın 141/1. maddesine konu hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi sonucu yazılı şekilde eksik ceza tayini, 2-Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK""nun 53. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz talebi bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 29/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.