21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/14008 Karar No: 2018/3319 Karar Tarihi: 05.04.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/14008 Esas 2018/3319 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 5510 sayılı yasanın 4/a kapsamında sigortalı olduğunu ve 180 günlük sigortalılık süresinin tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı tarafın temyiz itirazları doğru bulunmuştur. Sigortalı olması gereken hizmetlerin tespitine ilişkin dava, 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine dayanır ve kamu düzenine ilişkin olarak ortaya çıkar. Bu tür davalar sadece sigortalı ve işverenin değil, aynı zamanda Kurumun da doğrudan hak alanını ilgilendirir. Kurum, davalar sonucunda bir taraftan yasaya aykırı olarak elde edemediği primleri tahsil etme imkanına kavuşurken, diğer taraftan sigortalı veya hak sahipleri yönünden yükümlülük altına girmektedir. Kurumun yasal hasım gösterildiği davalarda iş yeri ve çalışma olgusuna yönelik kanıtlar objektif olarak inandırıcı biçimde ortaya konularak sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde sadece davalı olarak gösterilen kişinin işveren olması nedeniyle işverenin de yasal hasım olduğu ve davaya katılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, tarafların doğru şekilde belirlenmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ve bu sebeple hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasıdır.
21. Hukuk Dairesi 2016/14008 E. , 2018/3319 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, 5510 sayılı yasanın 4/a kapsamında 01/01/1986 başlangıç tarihli 180 günlük sigortalılığın tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir. Sigortalı olması gereken hizmetlerin tesbitine yönelik davalar yasal dayanağını 506 sayılı Yasanın 79/8.maddesinden alır ve kamu düzenine ilişkin olarak ortaya çıkarlar. Bu tür davalar sadece sigortalı ve onu çalıştıran işverenin değil aynı zamanda ... Kurumunun dahi doğrudan hak alanını ilgilendirmektedir. Kurum bu davalar sonucu bir taraftan yasaya aykırı olarak elde edemediği primleri tahsil imkanına kavuşmakta öbür taraftan sigortalı veya hak sahipleri yönünden yükümlülük altına girmektedir.Kurumun yasal hasım gösterildiği davalarda çalışılan iş yeri ve çalışma olgusuna yönelik kanıtlar objektif olarak inandırıcı biçimde ortaya konularak sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda dava dilekçesinde yalnızca ... davalı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Niteliği itibari ile işverenin hak alanını ilgilendiren bu tür hizmet tespiti davaların da işverenin yasal hasım olduğu açık olup Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 gün ve 2008/21-779 E-760 K sayılı ilamın da da belirtildiği üzere yöntemince davaya katılması sağlanmadan işverenin yokluğunda davaya devam edilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş; davacıya davayı yöntemince 01.01.1986 -01.07.1986 tarihleri arasında resmi kayıtlarda işveren olarak kayıtlı kişileri tespit ederek davaya dahil etmesi için önel vermek ve işverenin göstereceği deliller toplanarak hep birlikte değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.