
Esas No: 2015/9561
Karar No: 2018/2269
Karar Tarihi: 20.03.2018
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9561 Esas 2018/2269 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı lehine ... görev hudutları içerisinde bulunan ... ... köyü, ... sırtı mevkiinde kain 2.560 m²’lik ormanlık alanda enerji nakil hattı yapımı amacı ile 20 yıl süre ile izin ve irtifak hakkının tesisi için izin verildiğini, davalı şirketin 2007-2011 yılları arazi tahsis bedellerini ödemediğinden bahisle 12.2247,39 TL arazi tahsis bedeli, teminat, gecikme zammı ve KDV’nin tahsil tarihine kadar 6183 sayılı Kanunun 51.maddesinde yazılı nispette gecikme zammı uygulanmak sureti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, arazi tahsis bedellerinin müvekkiline bildiriminde usulüne uygun tebligat yapılmadığını, enerji hattının, sadece kiracının kullanımına ait bir tesis olmayıp, enerji dağıtım müesseseleri tarafından civardaki diğer abonelere enerji temin edilirken zorunlu olarak kullanılan bir hat olduğunu öne sürerek açıklayarak davanın reddi ile davanın ....’ye ihbarını talep ve dava etmiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya arazi tahsisinde bulunduğu, söz konusu tahsis kapsamında davalının orman arazisinden enerji nakil hattı geçirdiği noktasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının söz konusu enerji nakil hattından kendileri dışında başkalarının da yararlandığı, ancak arazi tahsis işleminin davalı yönünden yapıldığı ve iznin davalıya verildiği de nazara alındığında davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.Mahkeme kararında arazi tahsis bedeli, faiz ve KDV alacağı olmak üzere toplam 12.247,39TL’ye hükmetmiş ise de hükmedilen toplam bedel içinde tahsis bedeli, faiz ve KDV ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken bundan kaçınılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi taraflar arasındaki sözleşmede temerrüt faizi olarak 6183 Sayılı Kanun un 51.maddesindeki oranın uygulanacağı benimsenmiş olmasına rağmen yasal faize hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir. Bu hususlarda gerekirse Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.