Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3107
Karar No: 2016/4961
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3107 Esas 2016/4961 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebiyle ilgilidir. Davacı, davalının üstlendiği işleri tamamlamamış olması sebebiyle gecikme cezası ve eksik iş bedeli talep etmiştir. Mahkeme, davalının üstlendiği edimleri yerine getirmediği ve bilirkişi raporuna göre davacının alacağının 1.025.000 TL hesaplandığı ancak talebin 200.000 TL olduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin talepleri reddetmiş ve davacının gecikme cezası ve eksik iş bedeli talebini kabul etmiştir. Ancak, mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 29.09.2010 tarihli protokolün imzasının davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınamayacağı, bu sebeple eksik inceleme yapılarak karar verilmiştir. Bu nedenle, karar temyiz eden davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Eser ve İşlerin Teslimi Hakkında Kanun, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun.
15. Hukuk Dairesi         2016/3107 E.  ,  2016/4961 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
    olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında, 01.04.2009 tarihli sözleşme ile davalının, daha önce başka yükleniciye yaptırılan ancak tamamlanmamış olan sosyal tesislerde alçı sıva, dış cephe, kaba sıva ve benzeri işlerin yapımını üstlendiğini ancak işi tamamlamadan bıraktığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sözleşmede kararlaştırılan gecikme cezası için 200.000,00 TL, eksik işler için 322.990,00 TL"nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında davacıdan 5.000.000,00 TL alacaklı olduklarını, edimlerini yerine getirirken davacıdan kaynaklanan nedenlerle işin zamanında bitirilemediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davalının 01.04.2009 tarihli sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmediği,taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen 29.09.2010 tarihli protokolün imzasının davalı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınamayacağı,alınan bilirkişi raporuna göre davacının gecikme cezası nedeniyle alacağının 1.025.000,00 TL hesaplandığı ancak talebin 200.000,00 TL olduğu, eksik işler bedeli alacağının da 265.030,00 TL olduğunun belirlenmesi nedeniyle fazlaya ilişkin taleplerin saklı tutularak 200.000,00 TL ceza koşulu alacağı ile hesaplanan eksik iş bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından taraflar arasında düzenlenen 01.04.2009 tarihli sözleşme ile davalının davacıya ait olan sosyal tesiste teknik şartnamede belirlenen ince işlerin yapımını üstlendiği, sözleşmede yapılacak imalatların sayılıp birim fiyatlarının belirlendiği, işin süresinde bitirilmemesi halinde günlük 5.000,00 TL ceza ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında dosyaya 29.09.2010 tarihli iki adet protokol başlıklı belge sunulmuş, bunlardan “Protokol ve Sözleşme ve Özel Anlaşmadır” başlıklı belge imzanın inkâr edilmesi
    üzerine ... tarafından incelenmiş sunulan raporda belgede sonradan ekleme olduğu açıklanmıştır. Aynı belge ile ilgili olarak ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/29 Esas 2015/102 Karar sayılı dosyasında davalı şirket temsilcisi yargılanmış, mahkumiyet için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir.
    29.09.2010 tarihli olan diğer “protokol” başlıklı diğer belge ise imzası taraflarca inkâr edilmemiş, ancak davacı bu protokolün şarta bağlı olduğunu, şart gerçekleşmediğinden kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Söz konusu protokolde maddeler halinde gösterilen eksik imalâtların belirlenen sürede tamamlanması halinde protokolün, daha önceki tüm sözleşmeler geçersiz sayılarak yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece imzası inkâr edilmeyen bu protokoldeki şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekirken aynı tarihli diğer belgenin dikkate alınarak değerlendirme yapılması doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle 29.09.2010 tarihli “protokol” başlıklı belgedeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, şartın gerçekleşmediği dolayısıyla protokolün geçersiz olduğunun kabulü halinde uyuşmazlığın 01.04.2010 tarihli sözleşmeye göre değerlendirilip bu sözleşmede kararlaştırılan cezanın ifaya ekli ceza olması, bu nitelikteki cezanın sözleşmenin feshi halinde talep edilemeyeceği ve sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı da dikkate alınarak cezai şart ile ilgili talebin reddine karar verilmesi, protokoldeki şartın gerçekleştiği dolayısıyla geçerli olduğunun kabulü halinde ise bu protokolde cezai şart hükmü bulunmadığından yine ceza talebinin reddine karar verilmesi, eksik imalât bedelleri ile ilgili talep yönünden de protokolün geçerli kabul edilip edilmeyeceği durumlarına göre, geçerli kabul edilmeme halinde yapılan imalâtların 01.04.2010 tarihli sözleşmeye göre yapılması gereken tüm imalâta oranlanıp bulunan oranın kararlaştırılan bedele oranlanarak hak edilen bedelin hesaplattırılması, ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi aksi halde yani protokolün geçerli kabulü halinde de protokole göre tarafların taleplerinin değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçeye göre eksik incelemeye dayalı kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi