4. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8658 Karar No: 2016/10842 Karar Tarihi: 31.05.2016
Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/8658 Esas 2016/10842 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dört mağduru tehdit ettiği suçlamasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılandı. Mağdurların birbirlerini doğrulayan ifadeleri ve sanığın suçu kabul etmesi dikkate alındığında, yerel mahkemenin suçun ispatına ilişkin takdir ve uygulaması doğru bulundu. Temyizde ise, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bir kısmını iptal etmesi nedeniyle hüküm düzeltildi. İlgili maddede yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ifadesi çıkarıldı. Diğer yönleri kanuna uygun olan hüküm onaylandı. İlgili kanun maddesi TCK'nın 53. maddesi (1) numaralı fıkrasının (b) bendidir.
4. Ceza Dairesi 2014/8658 E. , 2016/10842 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Dört mağdurun aşamalarda istikrarlı ve birbirini doğrulayan anlatımları ile sanığın olay günü meydana gelen tartışmayı ikrara yönelik beyanı, ayrıca mağdurların olayı kolluğa gecikmeli olarak bildirmelerine ilişkin ileriye sürdükleri sebeplerin inandırıcı bulunması karşısında, yerel mahkamenin suçun subutuna ilişkin takdir ve uygulaması isabetli bulunmuş ve tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, sanığın, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 31/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.