4. Hukuk Dairesi 2016/7129 E. , 2018/4967 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...
aleyhine 07/05/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının belediye başkanı olduğu dönemde, Belediye Kanunu"nun 49. maddesi uyarınca belirlenen yasal tavan sınırın üzerinde personel gideri yapıldığını, bu fazlalık gidere neden olan davalının bunu ödemesi gerektiğinden bahisle hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve takibi devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; davalı belediye başkanının zarara konu dönemde Belediye Kanunu’nun 49. maddesinde belirlenen yasal sınırın üstünde personel çalıştırdığı sabit ise de, bu personelin davalının şahsi işinde çalıştırılmadığı beldenin bir kısım ihtiyaçları için yasaya aykırı olarak çalıştırıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece bu hususlar gözetildiğinde hükmedilecek miktardan olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 43 ve 44. (6098 Sayılı TBK 51. ve 52 ) maddeleri gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yapılmamış olması doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
3- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Şu halde; takip konusu alacak yargılamayı gerektirdiği için dava tarihi itibariyle likit olmadığından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Mahkemece, icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekirken yanılgılı gerekçeyle icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/06/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 49/8. maddesine aykırı olarak 6360 sayılı Kanun"un geçici ikinci maddesinin 2. fıkrası ile tüzel kişiliği 30/03/2014 tarihi itibariyle kaldırılan Yassıçal Belediyesinde belediye başkanlığı yaptığı dönemde davalının, yani personel (işçi) alımı yaparak kamu zararına neden olduğunun İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolü tarafından 09/07/2010 tarihli denetim raporu ile tespit edildiği, zarar bedelinin ödetilmesi için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı cevabında, kamu zararına neden olmadığını, Belediye meclisinde alınan ortak kararlar doğrultusunda işçi alımlarının yapıldığını ve alınan işçilerin atıl durumda olan ve faaliyet planı içindeki yatırımların bitirilmesi, çeşitli belediye hizmetlerinin görülmesi için işçi gereksinimi doğduğunda 3, 4 ay gibi kısa süreli olarak çalıştırıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 5393 sayılı Kanun"un 49/8. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak davalının yeni personel alımı yaptığı gerekçesiyle işçilere ödenen ücretler nedeniyle girişilen icra takibine itirazın kısmen iptaline ve alacağın % 20"si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı, Bakanlık Kontrolörü tarafından düzenlenen denetim raporuna göre usulsüz geçici işçi alımı nedeniyle kurum zararının oluştuğunu belirterek oluşan zararın ödetilmesini istemiştir. Dosya içeriğinden, usulsüz olarak alınan geçici işçilerin çalıştırılmadığı ya da işçilere çalıştırılmadan ücret ödemesi yapıldığı şeklinde bir iddianın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, işçi alımının usulsüz olduğu ve 5393 sayılı Kanun"un 49/8. maddesine aykırı olduğu sabit ise de, dava dışı işçilerin Belediyede çalışarak hizmet verdiklerini ve kendilerine çalışmalarının karşılığında ücret ödendiğinin kabulü gerekir. Bu haliyle, haksız eylemin zarar unsuru gerçekleşmediğinden, ortada mevcut bir kurum zararından söz edilemez. Şu durumda, mahkemece haksız eylemin zarar unsurunun gerçekleşmediğinden istemin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun davalının sorumlu tutulması şeklindeki görüşüne katılmıyorum. 21/06/2018