9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8822 Karar No: 2015/213 Karar Tarihi: 19.01.2015
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/8822 Esas 2015/213 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin kendi aleyhine açılan icra takibinde haczedilen taşınmaz mala zarar vermesi ve bazı bütünleyici parçalarını sökerek götürmesi eylemini suç olarak kabul ederek, sanığı muhafaza görevini kötüye kullanmaktan mahkum etti. Ancak, suçtan doğrudan zarar görmeyen bir kişinin davaya katılmasının yasal olarak mümkün olmadığını ve hukukî değerden yoksun katılma kararı da hükmü temyize hak vermeyeceğinden, vekilinin temyiz istemi reddedildi. Mahkeme ayrıca, temel ceza tayin edilirken hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğini ve eksik ceza tayini yapıldığını belirterek, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verdi. Mahkeme kararında, sanığın mahkumiyeti TCK'nın 289/1, 62, 50/1-a, 52/2. maddelerine dayandırılmıştır. TCK 289/1, muhafaza vazifesiyle görevlendirilmiş olanların görevlerini kötüye kullanmalarını cezalandırırken, 62. madde, suça konu olan mal varlığının mülkiyetinin korunması ile ilgilidir. TCK 50/1-a, hakaret suçu için düzenleme içerirken, TCK 52/2. madde ise, suçun işlenmesinde kullanılan araç ve gereçlerin de el konulmasını düzenlemektedir.
9. Ceza Dairesi 2014/8822 E. , 2015/213 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1, 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan ...nın davaya katılmasına yasal olarak imkan bulunmadığından, hukukî değerden yoksun katılma kararı da hükmü temyize hak vermeyeceğinden, vekilinin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyizlerine gelince; Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; a- Dosya kapsamına göre yediemin olmayan sanığın, kendi aleyhine yürütülen icra takibinde haczedilen taşınmaza zarar vermesi ve bazı bütünleyici parçalarını sökerek götürmesi şeklinde kabul edilen eyleminin tarihi belirlenip, bu eylemi ihale tarihinden sonra gerçekleştirmiş olması halinde, eylemin işleniş şekli ve sonuçları da nazara alınarak, ayrı ayrı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının oluşacağı gözetilip, sanık hakkında aynı taşınmaza ilişkin olarak mala zarar verme suçundan da ayrı bir dava açılıp açılmadığı araştırılarak, davanın derdest olması durumunda birleştirme yoluna gidilmesi, sonuçlandırılmış olması halinde ise bu dosya içerisine konularak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, b- Kabul ve uygulamaya göre de; Temel ceza tayin edilirken hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.