Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1036
Karar No: 2019/5865
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1036 Esas 2019/5865 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1036 E.  ,  2019/5865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 10/11/2015 gün ve 2012/324 - 2015/825 sayılı kararı bozan Daire"nin 05/10/2017 gün ve 2016/8924 - 2017/5110 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, sigortacılık faaliyeti yürüten davacının makine kırılması sigortası genel şartları kapsamında Renault, Kia ve Citroen marka araçların, üretici ve ithalatçı garantisinin sona ermesinden sonra devreye girecek şekilde uzatılmış garanti sigortası tanzim edilmesi hususunda işbirliği yoluna gittiğini, tarafların akdetmiş olduğu üç adet ko-reasürans sözleşmesi ile bu kapsamda tanzim edeceği poliçelere ilişkin %99 payın davalı tarafa devredilmesi konusunda anlaştıklarını, 26/02/2008 tarihli yazı ile ko-reasürans ilişkisinin 01/04/2008 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, bu kapsamda ödenmemiş prim borçları için toplam 377.705,70 EURO prim devrinin gerçekleştirildiğini, dava konusu sigorta poliçeleri kapsamında davacının hasar dosyası oluşturarak toplamda 557.496,41 TL tazminat ödemesi gerçekleştirdiğini, ancak davalı tarafından %99 hissesine düşen hasar miktarlarının ödenmediğini ileri sürerek, 551.637,33 TL hasar tazminatı alacağının 02/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 551.921,45 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
    Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 26/09/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞIOY

    1- Dava, birlikte sigorta sözleşmesinden kaynaklı rücuan alacak istemine ilişkindir.
    2- Davacı vekili, yurda ithal edilen otoların uzatılmış garanti süreleri için sigorta sözleşmesi düzenlenmesi için davalı şirketle KOASURANS sözleşmesi kapsamında 2007 ve 2008’li yıllarda işbirliğine gittiklerini, buna göre uzatılmış garanti süresi içerisinde araçlarda meydana gelecek hasarlar için ödenecek riziko bedelinin %99’unun davalı şirket tarafından üstlenildiğini, sigortalı üçüncü kişilerden tahsil edilen 377.705 avro sigorta prim bedelinin davalı tarafa aktarıldığını, ancak sigortalılara ödenen hasar bedelinin %99’u olan 551.637 TL hasar bedelinin davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek bu bedelin davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    3- Davalı şirket, sigorta sözleşmeleri için geçerli olan 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürmüş ise de ilkderece mahkemesi zamanaşımı süresinin dolmadığına karar vermiş ve işin esasına girerek karar vermiştir. Dairemiz çoğunluğu, taraflar arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğundan bahisle taraflar arasında 6762 S. TTK’nın m. 1268’de öngörülen 2 yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.
    4- Somut olayda, uzatılmış garanti süresi içerisindeki riskler davacı sigortacı tarafından, sigortalı araç sahiplerine karşı üstlenilmiş ve gerçekleşen riziko tazminatları üçüncü kişilere ödenmiştir. Öte yandan davacı ile davalı arasındaki işbirliği ve KOASURANS sözleşmesi uyarınca sigortalı üçüncü kişilerden tahsil edilen primlerin %99’u olan 377.705 avro prim bedeli Sözleşme ilişkisi çerçevesinde davalı tarafa ödenmiş ve davacı taraf edimini yerine getirmiştir.
    5- Koasürans Sözleşmesi, üçüncü kişilerle yapılan sigorta sözleşmesinden doğan büyük ve total risklerin, birden fazla sigortacı tarafından kendi aralarında paylaşılmasıdır (Businnesdictionary-http://www.businessdictionary.com/definition/coinsurance.html). Böyle bir sözleşmenin, TTK m. 1466 da düzenlenen, sigortalanan menfaatin ayrı ayrı sigorta edildiği müşterek sigortadan farklı olduğunu ifade etmek gerekir. Zira müşterek sigortada, menfaat parçalar halinde birbirinden ayrı ve bağımsız olarak riskin bir kısmını sigorta etmekte ve riziko gerçekleştiğinde her bir sigortacı sigortalıya karşı bağımsız olarak sorumlu tutulmaktadır. 6102 sayılı TTK m. 1403’de düzenlenen reasürans sözleşmesinde ise; bir sigorta şirketi bir yıl içerisinde karşılaşabileceği kendi toplam risklerinin bir kısmını başka bir sigorta şirketine devretmekte, yani daha büyük bir sigorta şirketine sigortalatmaktadır. Oysa koasürans sözleşmesinde, sigortalanan menfaatteki riskleri üçüncü kişiye karşı, bu şirketlerden sadece biri üstlenmekte, ancak ödenen riziko bedellerini kendi aralarında paylaşmaktadırlar. Dolayısıyla, risklerin sigortalanması diye bir durum söz konusu olmayıp, sigortacı-sigortalı/sigorta ettiren ilişkisi de olmadığı için ortada bir sigorta sözleşmesinden de söz edilemez. Nitekim atipik bir sözleşme türü olan koasürans sözleşmeleri TTK’nın sigorta kitabı bölümünde de düzenlenmemiştir. Koasürans ilişkisinde sözleşen taraflar arasında adeta bir adi ortaklık ilişkisi bulunmaktadır. Anılan nedenlerle, sigorta sözleşmelerine uygulanan 2 yıllık zamanaşımı süresinin, koasürans sözleşmeleri için de geçerli olması gerektiğine ilişkin Dairemiz çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi