15. Hukuk Dairesi 2016/4270 E. , 2016/4958 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen davada davalı-karşı davacı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş, karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl davada, 11.01.2010 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen davada 17.08.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli ile sözleşme dışı yapılan iş bedellerinin tahsili, asıl ve birleşen karşı davalar da ise ayıplı imalât bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece asıl ve birleşen davalar ile asıl ve birleşen karşı davalar hakkında davaların kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, her bir dava ve karşı dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden bahisle karar dairemizce bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak asıl ve birleşen dava ile asıl ve birleşen davadaki karşı davalar hakkında verilen kısmen kabul kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, inşaat mühendisi, makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetten 30.10.2013 tarihli kök rapor, 15.04.2014 tarihli ek rapor ve 26.06.2014 tarihli ikinci ek rapor alınmış, bilirkişi raporlarına göre; asıl davada davaya konu 11.01.2010 tarihli sözleşme ile yüklenilen ....Alanları projesinden kaynaklı olarak davacı-davalı şirket tarafından yapılan toplam imalât bedeli tutarının 1.845.477,56 TL olduğu, bu projeden kaynaklı hatalı-kusurlu imalât toplam tutarının ise 33.575,16 TL olduğu, birleşen davada davaya konu 17.08.2011 tarihli sözleşme ile yüklenilen....Evleri projesinden kaynaklı olarak
davacı-davalı şirket tarafından yapılan toplam imalât bedeli tutarının 639.901,36 TL olduğu, bu projeden kaynaklı hatalı-kusurlu imalât toplam tutarının ise 6.216,45 TL olduğu, davalı-karşı davacı şirket tarafından yüklenici davacı-davalı şirkete her iki projeden kaynaklı olarak toplam 1.980.199,21 TL tutarlı ödeme yapıldığı belirtilerek asıl ve birleşen davadaki davacı-karşı davalı taleplerinin hak edilen toplam dava değeri olan 505.179,71 TL"ye orantılaması yapılarak asıl ve birleşen davalarda davacı-karşı davalı talep ve davasının kısmen kabulü kısmen reddine, asıl davada davalı-karşı davacı talep ve davasının kabulü ile belirlenen eksik-hatalı imalât bedeli tutarı olan 33.575,16 TL"nin davacı-karşı davalı alacağından mahsubuna, yine birleşen davada davalı-karşı davacı talep ve davasının kısmen kabulü kısmen reddi le belirlenen 6.216,45 TL eksik-hatalı imalât bedelinin davacı-davalı alacağından mahsubuna karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki hesaplamalar Yargıtay denetimine elverişli şekilde hazırlanmamış, dava konusu bronz ve altın kompozitler için belirlenen bedelin piyasa rayicine uygun olup olmadığı belirtilmemiş, hesaplama yapılırken Fransız korkulukları için belirlenen bedel iki kere hesaplanmış, sözleşme konusu dışında yapılan işlerin değerlendirilmesinde, hangi faturaların dikkate alındığı belirtilmemiş ve sözleşme dışı kabul edildiği belirtilen işlerin neden sözleşme dışı olduğu açıklanmamış, ayrıca her iki davaya konu ayıplı olduğu iddia edilen işler karşı dava dilekçesinde tek tek sayılmasına rağmen ayıpların neler olduğu açıkça belirtilmeden işin oranlarına göre ayıp imalât bedelleri konusunda hesaplama yapılmıştır. Açıklanan nedenlerle, raporda hesaplanan sözleşme kapsamındaki iş bedelleri, ayıplı imalât bedelleri ve sözleşme dışı iş bedelleri denetlenememektedir. Ayrıca her iki iş için de yapılan ödemelerin ortak olması nedeni ile ödemelerin sözleşmelerdeki iş bedelleri üzerinden orantı kurularak paylaştırılmasına ve asıl ve birleşen dosyada bu orana göre mahsup yapılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda uzman bilirkişiler kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılıp, bilirkişi heyetinden mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor alınarak, asıl davada yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin sözleşme kapsamındaki işler için sözleşmede belirtildiği şekilde şerit metre kırma yöntemi de uygulanarak birim fiyatlar ile, ilave iş bedellerinin ise yapıldıkları yıldaki KDV dahil mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp iş bedelinden davalının ödediğini kanıtladığı bedeli düşmek varsa bakiye iş bedeline hükmetmek, karşı davada ise sözleşmelerde düzenlenen garanti sürelerinde ayıp ihbarına gerek olmadığı da değerlendirilerek ayıplı olduğu iddia edilen işlerin tek tek incelenip ayıplı olduğu kanaatine varılırsa talebi aşmamak kaydı ile ayıpların giderilme bedelini ayıbın ortaya çıktığı tarihteki serbest piyasa rayiç fiyatlarıyla belirleyerek hüküm altına almak, yine birleşen davada da aynı şekilde hesaplama yapılmak sureti ile asıl davada iş sahibi tarafından yapılan fazla ödeme var ise hesaplanan iş bedelinden mahsup etmek ve hak edilen iş bedeline hükmetmek, karşı davada ise ayıplı iş bedellerini belirleyip hüküm altına almaktan ibarettir.
Asıl ve birleşen davada, dava dilekçesinde ticari faiz talep edilmesine rağmen mahkemece yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.350,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı
olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.