23. Hukuk Dairesi 2015/9343 E. , 2018/2264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının, müvekkili şirketin dava dışı...’de mukim ... LTD firmasından yaptığı ithalatlara ilişkin işlemleri takip etmeyi üstlendiği, bu firmadan yapılan ithalatlara ilişkin tekstil eşyasının 12.02.2008 tarihinde müvekkilinin talimatı olmaksızın ... teslim edildiğini, eşyalar için İTKİB"e müracaat ederek 26.05.2009 tarihinde kayıt belgesi aldığını, eşyanın hatalı olarak beyan edildiğini, bu nedenle İTKİB tarafından belirlenen istatistiki kıymetinin eşya değerinin çok üstünde olduğunu, eşya için ... Gümrük Müdürlüğünde 29.01.2009 tarihli beyannamenin tescil edildiğini, ancak davalının kayıt belgesindeki istatistiki kıymeti dikkate almadan değerini daha düşük olarak beyanda bulunduğunu, bu nedenle İTKİB tarafından belirlenen 165.832,40 USD ceza tahakkuk ettiğini, davalı şirketin gümrük muayene memuru ile irtibata geçmediğini, gümrük beyannamesi ile ilgili 30 günlük sürenin dolması nedeniyle eşyaların tasfiyelik hale geldiğini, ... kıymetinin %1"i oranında 1.210 TL tutarında ceza yatırılmasına sebep olunduğunu, davalı şirketin gereken dikkat ve özeni göstermemesinden dolayı fazladan depo ücreti ödendiğini, ithal edilen mallara verilen tekliflerin düşmesi nedeniyle kat kaybına uğradıklarını, 8 ay antrepoda kalan malların kolileri parçalandığı için yeniden koli ve işçilik masrafı ödediklerini, hatalı gümrükleme nedeniyle KDV iadesinden faydalanamadıklarını ve davacının izni olmadan antrepoya bırakılan malların taşınması için nakliye masrafı yaptıklarını beyan ederek oluşan zararlarının tahsili amacıyla 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.Davalı vekili, davacının hatalı gümrükleme sonucu oluşan maddi zararının kendi kusurundan ileri geldiğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirkete, davacı şirket tarafından 4458 sayılı Gümrük Kanunun 5. maddesine göre vekaletname verilmek sureti ile gümrük idarelerindeki işlemler için dolaylı temsilci olarak tayin edildiği, davalı tarafından gümrük beyannamesinde beyan edilen kıymete ilişkin olarak İTKİB’ten alınan kayıt belgesinde belirlenmiş olan kıymetin yazılması gerektiği halde, sehven eşyanın fatura kıymetinin beyannamede beyan edildiği, davalının bu hatayı düzeltmek için 7 ay gibi bir süre beklediği, beyanname muhteviyatı eşyanın 4458 sayılı Kanunun 177. maddesi hükmü uyarınca gümrük işlemlerinin süresi içerisinde tamamlanmaması nedeniyle tasfiyelik hale geldiği, davacı eşya sahibinin KDV’yi yatırabilmesi için beyannameye ilişkin redrese işlemlerinin dolaylı temsilci sıfatı ile davalı tarafından tamamlanarak belgelerin tahakkuk ettirilmesinin gerekli olduğu, beyannameye ilişkin redrese işlemleri tamamlanmadan davacının ne kadar vergi yatıracağının bilmesinin mümkün olmadığı, davalının olaydaki kusur oranının %30 olduğu, davacı eşya sahibinin basiretli bir tacir gibi davranarak 7 aydır gümrük işlemleri tamamlanmayan beyanname muhteviyatı eşyalar için gerekli önlemleri almak, gerekirse yeni bir gümrük müşavirinin dolaylı temsilci olarak tayin ederek gümrük işlemlerini yasal şekilde tamamlaması gerekirken, 7 ay süre ile davalı şirketin gerekli düzeltmeyi yapmasını beklediği, bu süre zarfında gerek doğrudan temsil ve gerek dolaylı temsilci tayini yolu ile gerekli işlemleri tamamlayabilmesi mümkün olduğu halde, beklemesi nedeniyle %70 oranında kusurlu olduğu, buna göre tahakkuk ederek ödenmiş olan 12.000 TL antrepo ücretinin 3.600 TL’sinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve davacı vekili katılma yoluyla temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.