Tehdit - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/3669 Esas 2016/10808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3669
Karar No: 2016/10808
Karar Tarihi: 30.05.2016

Tehdit - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/3669 Esas 2016/10808 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemede suçlu bulunan sanık, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilen kararın temyiz incelemesinde, suçlu bulunma kararı doğru olarak nitelendirilmiş ve kanıtlarla desteklenmiştir. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yapılan değişikliği ve iptal kararı uyarınca bu kısımdan çıkartılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tehdit suçuna ilişkin olarak sanık lehine haksız tahrik indirimi uygulanıp uygulanmayacağı tartışılamamıştır. Suçta kullanılan tabancanın sahibinin duruşmada dinlenmemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının uygulanmaması nedeniyle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6136 sayılı Kanun, TCK'nın 53. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2014/3669 E.  ,  2016/10808 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanığa yükletilen 6136 sayılı Kanun’a muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı ve gerektirmiş sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
    2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a) Kahvehanede alacak-verecek meselesini konuşan sanık ve kardeşleri ile mağdurlar arasında kavga çıktığı, adli raporuna göre sanığın da kavgada yaralandığı, tarafların ilk haksız hareketin karşı taraftan geldiğini ileri sürdüğü olayda; sanık yararına haksız tahrik indirimi uygulanıp uygulanmayacağının tartışılamaması,
    b) Suçta kullanıldığı gerekçesi ile emanete kayıtlı tabancanın müsaderesine karar verilmiş ise de, tabancanın, sanığın kardeşi olan ...adına, evde bulundurma ruhsatının olduğu, sanığın, ...’un haberi olmaksızın tabancayı evinden alıp olayda kullandığını savunduğu anlaşılmakla; müsaderesi talep edilen tabancanın sahibi olan ...duruşmaya davet edilerek CMK’nın 2/1-i, 237. maddeleri gereğince malen sorumlu sıfatı ile dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
    d) Kabule göre de;
    Sanığın olayda kullandığı tabancanın, kardeşi ... adına, evde bulundurma ruhsatlı olduğu, sanığın, tabancayı kardeşi ...’un haberi olmaksızın evden aldığını ileri sürdüğü, ...’un da soruşturma ifadesinde olay günü Şanlıurfa’da olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla ; suçta kullanılan tabancanın sahibi ...’un ne şekilde iyiniyetli olmadığı açıklanmadan tabancanın müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.