Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5895
Karar No: 2019/1991
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/5895 Esas 2019/1991 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, vergi kaydına dayanarak kendilerine ait taşınmazların eksik ölçüldüğü ve mera içinde bırakıldığı iddiasıyla davalı taşınmazlar içindeki kendilerine ait bölümlerin tapu kaydının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açtılar. Mahkeme, davacılara babaları tarafından taksim edildiği ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazandırıldığı gerekçesiyle davayı kabul etti. Ancak Yargıtay, eksik araştırma ve inceleme yapıldığına dair gerekçeyle kararı bozdu. Yeniden yapılacak keşifte, taşınmaz bölümlerinin niteliği, kullanım durumu ve zilyetlik süresinin belirlenmesi, vergi kayıtlarının taşınmazı kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesi, taşınmazların mera vasfında olup olmadığının belirlenmesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği belirtildi.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Medeni Kanun'un 1.maddesi
- Tapu Kanunu'nun 25.maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 293.maddesi
16. Hukuk Dairesi         2016/5895 E.  ,  2019/1991 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 336 ve 799 parsel sayılı 65.182,21 ve 418.703,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadim mera olduklarından söz edilerek mera niteliği ile sınırlandırılmış ve tespitleri kesinleşmiştir. Davacılar... ve ..., vergi kaydına dayanarak kendilerine ait taşınmazların eksik ölçüldüğü ve eksik kısmın mera içinde bırakıldığı iddiasıyla davalı taşınmazlar içindeki kendilerine ait bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece "davacıların babası ...’ın halen sağ olduğu göz önünde bulundurularak davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulması, taşınmazın geçerli bir hukuki işlemle taşınmazların maliki olan... tarafından davacılara devredildiği ileri sürüldüğü takdirde yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi" gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 22.06.2009 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde 101 ada 799 sayılı parselin (A), (B), (H), (I), (İ), (J), (E), (F) ve (G) harfleri ile, 101 ada 336 sayılı parselin (R) ve (N) harfleri ile gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin nitelikleri itibariyle özel mülkiyete konu olup, davacılara babaları .... tarafından sağlığında taksim edildiği ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz bölümlerinin niteliğinin ve zilyetlik durumunun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmaz bölümlerinin niteliğini ve komşu mera parseli ile arasında ayırıcı unsur olup olmadığını tespit etmekten uzak, soyut içerikli ziraatçi bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve usulünce mera araştırması yapılmamıştır. Ayrıca davacı taraf vergi kayıtlarına dayandığı halde, vergi kayıtlarının taşınmazı kapsayıp kapsamadığı üzerinde durulmamış, vergi kayıtlarının taşınmaz bölümlerini kapsaması halinde vergi kayıt maliki ile davacılar arasında irsi ya da akdi ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve taşınmazların dayanılan vergi kaydı kapsamında dışında kalması halinde davacıların irsen intikal, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandıkları dikkate alınarak belgesiz zilyetlik yolu ile taşınmaz edinip edinmedikleri ve edinmişlerse miktarı ilgili yerlerden sorularak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi, mahkemece öncelikle varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile tespit tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 stereoskopik hava fotoğrafı, Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, komşu köylerde ikamet edip davada menfaati bulunmayan yerel bilirkişiler, tanıklar, 3 ziraat mühendisi, 1 fen elemanı ve 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte çekişmeli mera parselleri hakkında varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, davaya konu taşınmaz bölümleri ile mera parselleri arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli 101 ada 336 ve 799 parsel sayılı taşınmaz ile davaya konu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazların sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı ve davacı tarafça dayanılan vergi kayıtlarının taşınmazları kapsayıp kapsamadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı olarak sorulup belirlenmeye çalışılmalı; taşınmazların mera vasfında olmadığının tespiti halinde, taşınmazların öncesinde ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kim veya kimler tarafından imar ve ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, davacıların kök miras bırakanlarından intikal etmiş ise, ne sebeple davacıya kaldığı hususları yerel bilirkişi ve tanıklardan tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak ve temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli; zirai bilirkişi kuruluna, çekişmeli taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile gerek mera parselinin kalan bölümünün gerekse de komşu taşınmazların arasında toprak yapısı ve niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile kalan mera parseli arasında doğal ya da yapay ayrıcı unsur olup olmadığı, çekişmeli bölümlerin meradan açma olup olmadığı hususlarını irdeleyen, çekişmeli bölümlerin niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı ve çekişmeli her bölümün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğrafların raporlara eklenmesi istenmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor alınmalı, bu şekilde vergi kayıtlarının taşınmazı kapsayıp kapsamadığı ve zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli bölümlerin vergi kaydı kapsamı dışında kalması halinde belgesiz zilyetlik yoluyla kazanılabilecek 40/100 dönüm norm sınırına dikkat edilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    20.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi