Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5735 Esas 2016/2045 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5735
Karar No: 2016/2045
Karar Tarihi: 29.02.2016

Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5735 Esas 2016/2045 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5735 E.  ,  2016/2045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs
    HÜKÜM : 02/02/2010

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçinin işyerini telefonla arayan... isimli bir şahsın ... Genel Müdürlüğünden aradığını, naylon fatura konusunda bir yemek organizasyonu yaptıklarını, katılımın zorunlu olduğunu ve bir şahıs ile davetiye göndereceğini söylediği, aynı gün içerisinde sanığın şikayetçinin işyerine geldiği, iki davetiye ve bir fatura verip telefondaki kişinin Maliye"de çalıştığını ve davetiyeleri almak zorunda olduğunu söyleyip şikayetçiden 400 TL para istediği, şikayetçinin sanığı bekletip polisi aradığı ve sanığın bu şekilde yakalandığı anlaşıldığından dolandırıcılığa teşebbüs suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi,
    2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması ve TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.