14. Hukuk Dairesi 2017/1238 E. , 2020/8722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/07/2003 ve 19/03/2004 günlerinde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın açılmamış sayılmasına; birleştirilen 2004/675 Esas sayılı davanın kabulüne; birleştirilen 2004/624 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/12/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Asıl ve birleştirilen davalar, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, ... 6. Noterliğinin 20.06.2003 tarih, 29594 yevmiye numaralı; ... 6. Noterliği 10.08.2001 tarih, 37945 yevmiye numaralı; ... 6. Noterliği 21.05.2003 tarih, 32108 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu 450 ada 1 (eski 362) parsel sayılı taşınmazda kendilerine satışı vadedilen davalılar adına kayıtlı hisselerin adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asli müdahil ... Belediye Başkanlığı, birleştirilen dava davacı S.S. ... Koop.’in satış vaadi sözleşmesinden doğan haklarını kendilerine devri yönünde karar aldığını ve Belediye Encümeni tarafından kamulaştırma kararı alındığını belirterek taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Bir kısım davalı asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına; birleştirilen 2004/675 Esas sayılı davanın kabulüne; birleştirilen 2004/624 Esas sayılı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır.
Somut olayda, ... 6. Noterliğinin, 10.08.2001 tarihli, 37945 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde vaat borçlusu ...’e ilanen tebligat yapıldığı ve yargılama sırasında 21.10.2013 tarihinde öldüğü, dosyada yer alan ... 3. Noterliği 11.11.2013 tarih, 27920 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre mirasçılarının ..., ..., ..., ... ve ... olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, ölü ... mirasçıları davaya dahil edilmeden işin esasına yönelik karar verilmiştir.
Mahkemece, ... mirasçılarının davada taraf olmaları sağlanarak, savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken adı geçenlerin savunma ve hukuki dinlenilme hakları ihlal edilerek ve usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.