İcbar suretiyle irtikaba teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/9638 Esas 2018/8609 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9638
Karar No: 2018/8609
Karar Tarihi: 06.11.2018

İcbar suretiyle irtikaba teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/9638 Esas 2018/8609 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2016/9638 E.  ,  2018/8609 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : Hazine, ...
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikaba teşebbüs
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Ceza miktarına göre koşulları bulunmadığı gibi sanık müdafin süresinden sonra vaki duruşma isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Dairemizin 25/09/2013 tarih ve 2013/5618 Esas, 2013/9320 Karar sayılı ilamıyla eylemin icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçunu oluşturacağından bahisle bozma kararı verilmiş ise de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu ancak manevi cebrin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği hususlarına nazaran, Bursa Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan, kayıt silme konusunda herhangi bir görev ve yetkisi bulunmayan sanığın, olay öncesinde tanıdığı ve aracılığıyla bir kurumun avukatlığına müracaat eden katılana, emniyet kayıtlarında uyuşturucu kullananlar listesinde adının bulunduğunu, bu kaydı Ankara"dan sildirebileceğini söyleyerek onu aldattığı, tarafların birlikte Ankara"ya gittikleri, burada katılanı içeri almadan Emniyet Genel Müdürlüğünün binasına girip çıktığı ve hakkındaki kayıtları sildirdiğini söylediği, Bursa"ya dönmelerinden bir süre sonra yaptığı bu iş karşılığı olarak katılandan 5.000 TL para istediği, katılanın ise bu talebi kabul etmeyerek şikayetçi olduğu sübut bulan somut olayda, avukat olan katılanın şikayet başvurusunun olaydan 22 gün sonra gerçekleşmesi de nazara alındığında, öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere Yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışının bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, katılanın

    kendisinden istenen menfaatin haksız olduğunu bilmesi nedeniyle ikna suretiyle irtikap suçundan da bahsedilemeyeceği, bu itibarla görev ve yetkisi olmadığı halde kayıt silme işini yapacağı kanaati uyandırarak menfaat temin etmeye çalışan sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 504/3. maddesine uyan kamu kurum ve kuruluşunu vasıta olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturacağı, bu suçun aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımına tabi olup, suç tarihi olan 18/10/2004 ile hüküm tarihi arasında azami dava zamanaşımı süresinin dolduğu ve kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.