23. Hukuk Dairesi 2015/9344 E. , 2018/2257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 04/06/2008 tarihinde "Koruma ve Özel Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi" akdedildiğini, 30/06/2010 tarihinde sona eren işbu sözleşmenin süresi davalı şirketin talebine binaen 15/06/2010 tarihinde akdedilen ek protokol ile 01/07/2010-31/07/2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uzatıldığını ve nihayetinde sözleşmenin 31/07/2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkili şirketin akdedilen koruma ve özel güvenlik hizmet sözleşmesi gereği 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini teminen davalı şirkete süreli teminat mektuplarını davalı şirkete verdiğini, süre uzatımı neticesinde 31/07/2010 tarihinde, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin sona ermesinin akabinde, sözleşme kapsamındaki davalı şirkete ait iş yerleri müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin herhangi bir yasal gereklilik, geçerli bir neden olmaksızın ve herhangi bir bildirimde bulunmaksızın teminat mektuplarının nakde çevrilmesi için 03/08/2010 tarihinde ilgili bankalara talepte bulunduğunu ve teminat mektuplarının nakde çevrilerek teminat mektubu bedelleri davalı şirket tarafından haksız ve kanuna aykırı surette tahsil edildiğini ileri sürerek, şimdilik 20.000,00 TL"nin teminat mektuplarının nakde çevrildiği 03/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının istihdam ettiği personelin işçilik alacaklarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, işçiler tarafından açılan davalar olduğunu, davacının ihale konusu işe ilişkin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu teminat mektuplarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesinin teminen verildiği, teminat mektuplarının sadece ne iş için verildiyse o işin uygulanmasında dikkate alınmasının gerektiği, veriliş amacı haricinde teminat mektuplarının nakde çevrilip kullanamayacağı, davacı şirketin teminat mektuplarının verilmesi gayesi ile ilgili davalı idareye koruma ve özel güvenlik alımı sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığı sözleşme yükümlülüklerini de yerine getirdiği, SGK"ya da borcunun bulunmadığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalıya (muhataba) verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 12.4.1. maddesi, ""Taahhüdün, sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği, yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra ve Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan ilişiksiz belgesinin getirildiği saptandıktan sonra; alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların, alınan mal ve yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmesi halinde yarısı, garanti süresi dolduktan sonra kalanı, garanti süresi öngörülmeyen hallerde ise tamamı yükleniciye iade edilir. "" hükmünü içermektedir.Davalı tarafça, dava dışı işçiler tarafından açılan davalar bulunduğu, bu sebeple teminatın iade edilmediği, bu davaların sonucunun beklenilmesi gerektiği savunulmuş ise de, mahkemece sözleşmenin gereklerinin yerine getirildiği, SGK’ya borç bulunmadığı gibi gerekçelerle bu savunma yerinde görülmemiştir. Sözleşmenin kesin teminat ve ek kesin teminatın geri verilmesi başlıklı 12.4.1. maddesindeki, ""... yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra ... "" ibaresi, dava dışı işçilerce davalı (idare) aleyhine açılan ve kazanılan işçilik alacakları ile ilgili davaları da kapsamaktadır.Sözleşme gereği davalıya verilen teminat mektubu, ilk talepte ödeme kaydını havi, kesin (hiçbir koşula bağlı kalmaksızın, ilk yazılı başvuru üzerine derhal ve gecikmeksizin nakde çevrilebilir) nitelikte bir mektuptur. İlk talepte ödeme kaydını havi banka teminat mektuplarında banka, muhatabın talebi üzerine herhangi bir itirazda bulunmadan ve muhatabın teminat mektubuna dayanarak talepte bulunma hakkının olduğunu ispat etmesine gerek kalmadan ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. Kural olarak bu tür teminat mektuplarında banka, yalnızca şekli manada inceleme yapma yetkisini haiz olup, esasa ilişkin herhangi bir inceleme yapma hak ve yetkisini haiz değildir. Bu sebeple bu tür banka teminat mektuplarının esas itibariyle muhatap lehine olduğu kabul edilmekte olup, banka, lehdarın her uyarısını değil, likit delillere dayanan uyarısını dikkate almak zorundadır. Davacı, teminat mektubunun lehdarı, davalı ise muhatabıdır. Teminat mektubunun iadesi için sadece SSK"dan alınacak ilişiksiz belgenin sunulması yeterli olmayıp, yüklenici davacı tarafından işçilere işçi alacaklarının ödenmesi de gerekmektedir. Dairemizin 26.02.2014 tarih ve 2013/7567 E, 2014/1364 K; 16.01.2014 tarih ve 3906 E, 7301 K; 22.12.2014 tarih ve 2902 E., 8360 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu durumda davacı tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini ve davalının herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini ön koşul olarak arayan ve teminatın iadesi koşullarını düzenleyen anılan madde hükmünün tüm koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna göre davalının teminatı iade etme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı üzerine yeterince durulmalıdır.Bu durumda, mahkemece, davalı savunmasında sözü geçen İş Mahkemeleri dosyaları getirtilerek, işçilerin taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştıklarının belirlenmesi durumunda, sonuçlanmalarının ve kesinleşmelerinin beklenilmesi, davalı aleyhine hüküm verilmesi halinde işçilik haklarının, davacı yüklenicinin davalı üst (asıl) işverene borcunu oluşturacağı, buna göre de sözleşmenin 12.4.1. maddesindeki teminatın iadesi ve somut olayda uğranılan zararın tazmini koşullarının oluşmayacağı sonucuna varılıp, davanın reddine karar verilmesi gerekeceğinden, davalının savunması üzerinde durulmadan, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.