Esas No: 2018/822
Karar No: 2019/5856
Karar Tarihi: 26.09.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/822 Esas 2019/5856 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/02/2017 tarih ve 2014/487 E- 2017/95 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince verilen 02/11/2017 tarih ve 2017/551 E- 2017/729 K. sayılı kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24/09/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalılardan Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacı şirket ile davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. arasında 14/02/2008 tarihli acentelik sözleşmesinin akdedildiğini, davalı acentenin alt acentelikler kurması konusunda engel bir husus bulunmadığından alt acentelikler vermesinde de mutabık kalındığını, Hazine Müsteşarlığının 2010 yılındaki duyurusuyla alt acentelik, tali acentelik, bağlı acentelik, acenteler arası işbirliği vb. yapılanmaların yasaklandığını, bunun üzerine davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin üstlendiği işin bu şirket ile idari ve iktisadi açıdan özdeş olan diğer davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. üzerinden yürütülmeye başlandığını, başka bir ifadeyle Hazine Müsteşarlığının söz konusu kararının akabinde davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. yetkililerinin talebi üzerine müvekkili ile diğer davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. arasında 01/11/2010 tarihli "Danışmanlık ve Acente Bulma Sözleşmesi" akdedildiğini, sözkonusu yasaklama kararı tarihinde faal olan davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin alt acentelerinin tümünün davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş.’ne devrolunduğunu, sözleşme tarihinde her iki davalı şirketin hakim ortakları ve temsil/ilzama yetkili kişilerin aynı olup, iktisadi ve idari yönden Özdeş Kardeş Şirketler olduğunu, davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. ile danışmanlık sözleşmesi akdedilmeden önce davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin müvekkili şirkete olan borcunun davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. tarafından üstleneceğinin taahhüt edildiğini, davalıların aynı olan yetkilileri ile yapılan görüşmelerin neticesinde davalı şirketlerin yönetim kurulu üyesi ... tarafından konuyla ilgili olarak 07.10.2011 tarihli bir elektronik posta gönderildiğini, bu elektronik postada davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş."nin doğmuş/doğacak alacaklarının davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin borcuna mahsubunun teklif edildiğini, davalı acente davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin yetkili acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak yapılan protokoller çerçevesinde tahsil ettiği ve sözleşme gereğince müvekkili şirkete aktarması gereken prim tutarlarını aktarmadığını, müvekkili şirketin bu şirketten 30/09/2011 tarihi itibariyle 4.749.393,53 TL alacağının bulunduğunu, davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş.’nin de Aralık 2011 sonu itibariyle müvekkilinden KDV dahil doğmuş alacağının 1.008.616,00 TL olarak hesaplandığını, her iki davalı şirketin müvekkili şirketle olan hukuki ilişkilerinde tek bir tüzel kişilik olarak kabullerinde hukuki zorunluluk bulunduğunu, perdenin aralanması teorisine göre müvekkili şirketin davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş."den olan alacaklarının, perde arkasında yer alan davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş."den tahsiline karar verilmesinin TMK"nın 2.maddesinin bir gereği olduğunu ileri sürerek, davacının davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’den 4.749.363,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş."ne olan 1.008.616,00 TL borcun bu alacağa takas/mahsup edilerek davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş.’ne borcun kalmadığının tespitine, takas/mahsup sonrasında bakiye 3.740.747,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, takas/mahsup talebinin kabul edilmemesi halinde 4.749.363,00 TL’nin davalıYedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’den tahsiline, alacağa sözleşme hükmü gereğince % 150 temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketlerin birbirinden bağımsız, ayrı tarihlerde kurulmuş iki ayrı şirket olduğunu, bu iki şirketin alacaklarının ve borçlarının birbirleri arasında takas ve mahsuba konu edilemeyeceğini, asıl davada davacının müvekkili davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş."den alacağının bulunmadığını, davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş.’nin davacıdan alacaklı olduğunu, asıl davaya dayanak sunulan e-mail içeriğinde davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş.’nin borcunun kapatılmasından sözedilmediğini savunarak davanın reddi istemiş, birleşen davada davacı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. tarafından verilen hizmet nedeniyle oluşan alacağın tahsili için asıl davada davacı- birleşen davada davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, asıl davanın her iki davalı yönünden kısmen kabulü ile 4.144.192,81 TL"nin dava tarihinden itibaren 04/02/2008 tarihli sözleşmenin 35/1 maddesi gereğince yıllık %150 sözleşme temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin takas mahsup isteminin reddine, birleşen davada davacı İnfoma İç ve Dış Ticaret A.Ş."nin davasının kısmen kabulü ile icra dosyasında davacının davalıdan 403.446,80 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, bu miktara yıllık %15"i geçmemek üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davalılar Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. ve (birleşen davanın davacısı) İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. vekillerinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine, asıl davada davacı-birleşen davada davalı ...Ş. vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu asıl ve birleşen davadaki kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; asıl davanın kabulüne, davacının davalıYedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş" den 4.749.363,00 TL alacağının bulunduğunun tespitine, bu tutardan birleşen davada talep edilmiş olup, takasa konu edilen 1.008.616,99 TL’nin takas nedeniyle mahsubu sonucunda bakiye 3.740.746,01 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek, davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hizm. A.Ş. yönünden işleyecek %150 akdi temerrüt faizi, davalı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. yönünden ise 3095 sayılı Yasa"nın 2/2. maddesi uyarınca avans faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile asıl davada davacıya verilmesine, birleşen davanın takas nedeniyle reddine, birleşen davada davacı icra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğu dosya kapsamı itibariyle sabit olmadığından birleşen davada davalı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada, davacı ... şirketi vekilince davacının aralarındaki acentelik sözleşmesi gereği davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş’den alacaklı olduğunun tespiti ile davalı İnfoma İç Dış Tic. ve Dan. Hiz. A.Ş.’ne olan borcun bu alacağa takas/mahsup edilerek davalı İnfoma İç Dış Tic. ve Dan. Hiz. A.Ş.’ne borcun kalmadığının tespitine, takas/mahsup sonrasında bakiye 3.740.747,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, takas/mahsup talebinin kabul edilmemesi halinde 4.749.363,00 TL’nin davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’den tahsiline karar verilmesi talep edilmiş; birleşen davada ise davacı İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş. tarafından verilen hizmet nedeniyle oluşan alacağın tahsili için asıl davada davacı- birleşen davada davalı ...Ş. aleyhine girişilen icra takibine itirazın iptali istenmiştir.
Asıl davada davalılar- birleşen davada davacı şirketin yetkilisi ... tarafından asıl davada davacı ... şirketine gönderilen elektronik postada; “...1-İnfomaya uygulanacak komisyon oranının %25 +kdv olması hususunda mutabıkız. 2-İnfoma alacaklarının %40"ının tarafımıza ödenmesi, %60"ının borç bakiyesinde kullanılmasında mutabıkız. Söz konusu bakiye yıl sonuna kadar 364.000 TL (haziran sonu bakiye) 83.000 x4 =332.000 TL (4 aylık sözleşmeden kaynaklanan bakiye) 83.000x2 =166.000 TL (kasım ve aralık sözleşmeden kaynaklanan bakiye) olmak üzere cem’an 862.000 TL dir. 3- Üretimden kaynaklanan kısım için ekim ayının sonunda oluşacak duruma göre (temmuz-ekim arası) aynı oranda geri ödeme hususunda mutabıkız. 4- Kasım ve aralık ayı için üretimden oluşacak bakiye hususunda aynı oran da geri ödeme hususunda mutabıkız. 5-İptal komisyonlarının hesaplanması hususunda çalışma yapma hususunda çalışma başlattık en kısa zamanda bu konudaki sonucu bildireceğiz. 6- Aynı yöntemin tüm bakiyeler kapatılana kadar uygulanmasında mutabıkız...” denilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, bu elektronik posta içerine göre, asıl davada davalı İnfoma İç Dış Tic. Ve Dan. Hiz. A.Ş.’nin, asılı davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’nin asıl davada davacı ...ye olan borcunu üstlendiği kabul edilerek, asıl davada bilirkişi raporunda belirlenen davacının davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’den olan alacağından birleşen davada talep edilen İnfoma İç Dış Tic. ve Dan. Hiz. A.Ş.’nin alacağının takas nedeniyle mahsubu sonucunda bakiye alacağın faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, birleşen davanın takas nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Gerçek anlamda borç yüklenme, borcun dış yüklenmesi olup, bu tür yüklenmede borcun borçlu tarafı değişir ve borç borcu yüklenene geçer. (Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt II, 1999, s.1236) Somut olayda, söz konusu elektronik postanın murat.isiyel@infomaas.com.tr şeklinde gönderildiği, elektronik posta içeriğinde Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’den ve bu şirkete ait borcun İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş"nin alacağından ödenmesinden söz edilmediği anlaşılmakta olup, bu elektronik posta içeriğine davalı İnfoma İç Dış Tic. ve Dan. Hiz. A.Ş.’nin, davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’nin asıl davada davacı ...ye olan borcunu üstlendiği anlamı verilemez. Bu nedenle davacı ...nin davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’den olan alacağından birleşen davaya konu İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş"ye olan borcunun takas/mahsubunun yapılması doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, asıl davada davacı ...Ş. temsilcisi tarafından asıl davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’ye gönderilen 21/10/2011 tarihli hesap mutabakatında “30/09/2011 tarihi itibariyle toplam borcun 4.749.393,53 TL olarak belirlendiği, toplam borcun tutarına ve ekli belgelerin içeriğine en geç 7 gün içinde yazılı olarak itirazda bulunulmaması durumunda bu borcun ve gönderilmiş belge içeriklerinin kabul edilmiş sayılacağı” bildirilmiş; asıl davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş. temsilcisi tarafından asıl davada davacı ...Ş.’ye gönderilen 14/12/2011 tarihli ihtarname ile ise “acentelik sözleşmesine istinaden faaliyete başlanıldığı tarihten itibaren yapılması gereken mutabakat çalışmalarının, sigorta şirketi tarafından tutulan resmi muavin defterleri ve eksik komisyon belgeleri defalarca şifahi olarak istenmesine rağmen verilmediğinden tam ve sağlıklı olarak yapılamadığı, bu nedenle muavin defterleri ile eksik belgelerin 7 gün içinde acenteye tevdisinin istendiği” ifade edilmiştir. Dolayısıyla, ilgili taraflar arasında üzerinde anlaşılan bir hesap mutabakatının olmadığı anlaşılmakta, bununla birlikte ayrıca, asıl davada davacı ... şirketi tarafından gönderilen mutabakat yazının tebliğine ilişkin belgede yer alan imzaya ve yazıya da itiraz edilmiş, bu yazının tebliğ edilmediği savunulmuş, asıl davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş"nin borcunun bulunmadığı, poliçe primlerinin sigorta şirketi tarafından alındığı, sigorta şirketi tarafından komisyon gider belgelerinin düzenlenmemesi sebebiyle oluşan bir borç tutarının gösterildiği iddia edilmiş olup, bu iddiaların da araştırıp değerlendirilerek davaya konu edilen borcun varlığının tespitinin yapılmadığı, bu yönde eksik incelemeyle karar verildiği de görülmektedir.
Bu suretle, mahkemece, ibraz edilen elektronik postaya asıl davada davalı İnfoma İç Dış Tic. ve Dan. Hiz. A.Ş.’nin, asıl davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’nin asıl davada davacı ...ye olan borcunu üstlendiği anlamı verilemeyeceği, asıl davada davacı ...nin asıl davada davalı Yedi Deniz Sigorta Aracılık Hiz. A.Ş.’den olan alacağından birleşen davaya konu İnfoma İç ve Dış Ticaret Danışmanlık Hizm. A.Ş.ye olan borcunun takas/mahsubunun mümkün olmadığı gözetilerek, asıl dava ile birleşen dava bağımsız olarak değerlendirilmeli, her iki davaya konu alacaklar ayrı ayrı belirlenerek, asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, asıl davada davalılar- birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınıp asıl davada davalılar-birleşen davada davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalılar-birleşen davada davacıya iadesine, 26/09/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
6098 sayılı T.B.K 196 maddesinde "borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borcundan kurtarılmasının, borcu üstlenen ile alacaklı arasında yapılacak sözleşme ile gerçekleşeceği, alacaklının kabulünün açık veya örtülü olabileceği" vazedilmek suretiyle borcun dış üstlenilmesi düzenlenmiştir.
Borcun dış üstlenilmesinin ilk sonucu, eski borçlunun borcundan kurtulması, ikinci sonucu ise borcu üstlenen kişinin yeni borçlu olarak borç altına girmesidir.
Her türlü borç, ilke olarak dış üstlenme sözleşmesinin konusunu oluştururken, gelecekteki borçların üstlenilmesinde borç belirli veya belirlenebilir olmalıdır.
Borcun üstlenilmesinde sözleşme alacaklı ile borcu üstlenen arasında yapıldığından, borçlunun sözleşmeye katılması gerekmediği gibi izin vermesi de gerekmemektedir. Hatta alacaklı ve borcu üstlenenin, borçlunun muhalefetine rağmen böyle bir sözleşme yapması mümkündür.
Borcun dış üstlenilmesi sözleşmenin kurulması, öneri ve kabul beyanları ile gerçekleştiğinden öneri ve kabul beyanlarının birbirine uygun olması gerekmektedir.
Madde de ifade edildiği gibi alacaklının kabul beyanı örtülü olabileceği gibi açıkta olabilir.
TBK 196 maddesinde sözleşmenin kurulması ve geçerliliği için özel bir şekil öngörülmüş değildir. Taraflar sözleşmeyi diledikleri şekilde yapabilirler. (Fikret Eren - Borçlar Hukuku-Genel Hükümler sh. 1247 vd.)
Somut uyuşmazlıkta, davalı İnfoma İç Dış Tic. ve Danışmanlık Hiz. A.Ş."nin, davacı, SBN Sig. A.Ş."den 1.008616.99 TL alacaklı olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflarında kabulündedir.
Dava dışı ..., her iki davalı şirkettede münferiden imzaya yetkili olup, davalı şirketleri her türlü konuda en geniş şekilde temsil ve ilzam edebilmektedtir.
Adı geçen yetkili tarafından keşide olan 07.10.2011 tarihli elektronik posta ile İnfoma A.Ş"nin doğmuş/doğacak alacaklarından %60"ı oranında Yedi Deniz A.Ş"nin borcu, dış üstlenilme yolu ile üstlenilmiştir. Elektronik posta tarihi itibariyle İnforma A.Ş"nin, davacı ...den alacağının 1.008.616 TL bulunmasına, bu miktar dışında İnfoma A.Ş"nin henüz gerçekleşmiş bir alacağının bulunmamasına göre, elektronik postada bildirilen orana göre Yedi Deniz A.Ş"nin borcu nedeniyle İnfoma A.Ş"nin üstlendiği borç 605.170.19 TL"dir.
Davacı sigortanın örtülü kabul beyanı ile borcun dış üstlenilmesi sözleşmesi kurulmuştur.
Birleştirilen davada, davacı İnfoma A.Ş tarafından davalı ... şirketinden 1.008.616.99 TL talep edilmiş olup, adı geçen davacının üstlendiği 605.170.19 TL"nin takas ve mahsubu sonucu davacı İnfoma A.Ş"nin talep edebileceği alacak miktarı İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2017 tarihli kararında da isabetle kabul edildiği gibi 403.446.80 TL"dir. Bu halde birleştirilen davada, davalı ...nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde adı geçenin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak birleştirilen davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Keza, birleştirilen davada olduğu gibi, asıl davada da ... tarafından gönderilen 07.10.2011 tarihli elektronik postanın, borcun dış üstlenilmesi sözleşmesi olmadığına ilişkin çoğunluk görüşü TBK 196 maddesi hükmüne aykırı olup, asıl davada da elektronik postanın borcun dış üstlenilmesi olarak kabul edilip, diğer bozma nedenine göre hüküm tesis edilmelidir.
Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.